TAKS ve KAKS değerleri yazılmayan bitişik nizam imar adalarında çekmeleri çekildikten sonra kalan alanın tamamı taban alanı olarak kullanılır mı ? TAKS ve KAKS değerleri nasıl olmalıdır.

Bitişik nizam yapılaşma koşullarına sahip imar adlarında, yapılaşma TAKS ve KAKS değerlerine göre mi belirlenmelidir, yoksa çekme mesafelerinin uygulanmasından sonra parselde kalan alana mı yapı oturumu verilir?

selam hocam. uygulana imar planı bulunan ve cephe aldığı yol kotundan yaklaşık 3 metre düşük olan arsanın sahibi belediyeden herhangibir izin almadan hafriyat alıp arsasını tesfiye yapmış . Ancak aradakı kot farkı dahada artarak kayma tehlikesi oluşturmuştur. izinsiz hafriyat alan kişi hakkında ; * planlı alanlar md.5 (23) ..........izinsiz hiçbir şekilde kazı ve dolgu yapılamaz. *3194 sayılı kanun 34.md. 40.md aykırılıktan nasıl bir cezai işlem uygulanması gerektiği konusunda yardımcı olunmasını arz ederim

Ruhsat süresi geçmiş bir yapının İmar Kanunun ilgili maddesi uyarınca şartları sağlayarak inşaata devam etmesi için yeniden ruhsat alması gerekmektedir. yada ruhsat süresi içinde tamamlandığının tespiti ve belgelenmesi halinde yine kanundaki şartları sağlaması kaydıyla yapı kullanma izin belgesi düzenlenebilmektedir. Taşınmaz sahibinin bu yönde bir müracaatı olmaksızın Belediyenin duruma herhangi bir şekilde müttali olması durumunda idarece ilgili kanun maddeleri belirtilerek yapması gerekenler ilgilisine tebliğ edilmektedir. Ancak uyarı yazımıza rağmen ruhsatını yenilemeyen/yıkmayan/iskan almayan yapılar ve taşınmaz malikleri için Belediyemizce nasıl bir yaptırım uygulanır? ruhsatı hükümsüz olması dolayısıyla yıkım kararı çıkartılabilir mi?

Kentsel sit alanı içindeki tescilli yada koruma alanındaki yapılarda izinsiz uygulamalar yapıldığı ihbarı üzerine Koruma Bölge Kuruluna teknik rapor hazırlanarak kurula sunulmakta, alınan kurul kararı doğrultusunda da Belediyemizdeki iş ve işlemler yürütülmektedir. Somut olayda Koruma Kurulu rölöve /restorasyon projesi olmayan tescilli bir yapıdaki izinsiz uygulamaları tarifleyerek kaldırması için ilgilisine 60 gün süre vermiştir. Karar belediyemize ulaşmasının ardından İmar Kanununa göre işlem tesis etmek için yapı yerine gidilmiş ancak yapı sahibince izinsiz uygulamaların kaldırıldığı görülmüştür. Projesi de olmaması dolayısıyla karşılaştırma yapılamamış, yerinde de ölçüm alınamadığından kanunda tariflendiği şekliyle imalat üzerinden de hesaplanamamıştır. Bu ve benzer durumlarda İmar Kanunun 32. Maddesine göre mühür yapılamamakta ancak 42. Maddesindeki idari para cezasının nasıl hesaplanacağı veya uygulanıp uygulanmayacağı hususunda da tereddüte düşülmüştür. Her ne kadar suç unsuru Kurulun verdiği süre içinde ortadan kaldırılmış olsa da Bu durumun imar kanunun ilgili maddelerinin icrasına hukuki olarak engel olup olmayacağı, uygulanacak ise 42. Maddedeki para cezasının somut örnek özelinde nasıl hesaplanması gerektiği hakkında görüşünüze ihtiyaç duymaktayız.

Konut imarlı bir parselde Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 19. maddesi (f) bendi (1) fıkrası kapsamında zemin katına ticaret verilmesi durumunda, ( imar planında herhangi bir değişiklik yapılmadı ) değer artış payı hakkında yönetmeliğe tabi olup olmayacağı konusunun değerlendirilmesini görüşlerinize arz ederim.

Belediyemize 775 sayılı kanun kapsamında geçen "Arsa" nitelikli taşınmaz 2021 yılında ihale yoluyla satılmıştır. İhaleyi alan kişi tarafından 2025 yılında yapılan kaçak yapı şikayeti üzerine, taşınmazın bir kısım payının 2024 yılında satışa konu edildiği tapu kayıtlarından anlaşılmış olup, İmar müdürlüğünce yerinde yapılan incelemede ruhsatsız kaçak yapı tespit edilerek diğer pay sahibi malik hakkında idari para cezası ve yıkıma ilişkin encümen kararı alınmıştır. Encümen kararına ilgilisince yapılan itiraz üzerine yapılan incelemede, yapının 2001 yılında belediyemizde su aboneliğinin bulunduğu tespit edilmiştir. T.C.K. 184 maddesi son fıkrası ve 3194 sayılı Kanunun geçici 11. Maddesi uyarınca 12.10.2004 öncesi yapılar için yıkım ve idari para cezası kararının uygulanıp uygulanamayacağı hususunda tereddüte düşülmüştür. Bu tereddüte yapılması gereken işlemlerin tarafınca değerlendirilmesini rica ederim.

5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 4, 8 ve 11. Maddelerinde bahsi geçen 5.000 metre mesafesinin ölçümü nasıl yapılmalıdır? Köyün bir belediyeye katılabilmesi için köy ve belediyenin meskun alanları arasındaki, mutat karayolu uzaklığının mı yoksa iki nokta arasındaki kuş uçuşu mesafenin mi baz alınması gerekir?

Kaçak yapı cezası düzenlenen yapıların ruhsatlandırılması sırasında ruhsat düzenlenebilmesi için cezanın tahsil edilmesi zorunlumudur

Uygulama imar planında konut alanı iken meclis kararıyla plan notu eklenerek zemin katta ticaret alanı verilmesi halinde, değer artış payına tabi olup olmayacağı hususunda görüşlerinizi rica ederim.

Ekli imar planında görüldüğü üzere 279 ada 33 ve 38 parseller aynı adada yer alan bitişik parsellerdir. 279 ada 38 parsel taşınmaza 2003 yılında parselasyon planı yapılırken ‘artık parsel olduğundan inşaat yapılamaz şerhi konulmasına' şeklinde Encümen Kararı alınmış. 279 ada 33 parsel taşınmaz sahibi konut yapmak üzere belediyemize müracaat etmiştir. Ancak yol cephesinde bulunan alan ihdas alanıdır. Ve imar adası incelendiğinde 3 konuda tereddüte düşülmüştür. Birincisi 279 ada 33 ve 38 nolu parseller adayı tamamlayacak şekilde tevhid edilmeden 33 nolu parsele yapı izni verilebilir mi? (Bu şekilde şerhli olan 38 nolu parselin hiçbir şekilde yapılaşma durumu kalmayacak, ama birleşmeleri durumunda hak kaybı olmayacak.) İkincisi; Tevhid edilmeleri zorunlu tutulabilir mi? (Bu şekilde de 33 nolu parselde herhangi bir şerh yokken yapılaşma hakkı engellenmiş olacak.) Üçüncüsü ise yol cephesinde oluşan ihdas alanı hem 33 hem de 38nolu parsele kendi cephe hattı boyunca paylaştırılacak şekilde mi ihdas dosyası hazırlatılmalıdır? Konuyla ilgili görüşlerinizi arz ederim.

Birden fazla yapının yer aldığı ve kat mülkiyeti kurulmuş bir parselde bulunan yapılardan birindeki 3 adet ve farklı kişilerin mülkiyetine sahip dükkanların birleştirilmesi talep edilmektedir. tadilat ruhsatı düzenlenmesi aşamasında yalnızca ilgili bağımsız bölümlerin mi yoksa tüm bina veya site maliklerinin mi muvafakatinin alınması gerektiği, tadilatın tamamlanıp yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi aşamasında tapuların birleştirilme şartı aranıp aranmayacağı (ki tapu birleştirme işleminde yapı kullanma izin belgesi istenmektedir) tapu birleştirme işleminin kim tarafından başlatılması gerektiği, belediye içinde( emlak vergisi, işyeri açma ruhsatı vb) ve diğer kurumlardaki(kat mülkiyetindeki bağımsız bölüm sayısı ve yönetim planları vb.) işlemlerde paralellik ilkesinin sağlanması açısından hangi aşamada nasıl işlem yürütülmesi gerektiği, tadilat ruhsatı ve iskan alındıktan sonra mal sahiplerince tapu birleştirmeye gidilmez ise iskanda ve MAKS sisteminde tek bağımsız bölüm görünecek bir işyerinin halen 3 ayrı kişiye ait tapusunun varlığını koruma ihtimali düşünüldüğünde bu işlemlerin yürütülmesinde yapı ruhsatı/ yapı kullanma düzenleme aşamasında Belediyece yapılacak bir yaptırım yada bildirim yükümlülüğü bulunmakta mıdır? zira vatandaşın keyfiyetine bırakmak beraberinde farklı sorunlar doğurabilecektir.