Ben SSK emeklisiyim. Yaşım 85. Toptancılar sitesinde adıma kayıtlı 800 metre kare bir dükkânım var. Konumundan dolayı boş duruyor ve yıllardır emlak vergisi ödüyorum. Hatta son dönemde sıkıntıla-rımdan dolayı 2 yıl birikti. Dükkân boş, satılmıyor ki satayım, kiraya verilmiyor ki vereyim. Bu Emlak vergisinden muaf olma durumum var mı?

Emlak beyannamelerinin belediyeye bildirilmesi konusunda vatandaşın bilgi formunu kendisinin mi doldurması gerekir yoksa emlak servisindeki görevli memurlar mı doldurmak zorundadır? Ayrıca belediyelere verilen veraset beyannameleri doldurulması için de aynı durum geçerli midir?

İlçemizde yeni hizmete giren özel bir kolej faaliyet göstermektedir. Bu kolejin hizmet göstermiş olduğu binaya emlak vergisinden muafiyet durumu nedir?

İlçemiz mücavir alan dışında bulunan, 1992 yılında edinilen ve 1319 sayılı Kanunun 14. maddesine göre daimi muaflıktan faydalanan arazi vasfındaki taşınmazın emlak bildirimini 2013 yılında veren mükellefe uygulanacak olan usulsüzlük cezası ile ilgili olarak, ilgili kişiye 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 23 ve 33. maddesi 6. fıkrasına aykırı olarak Emlak Vergisi bildirimi vermemesinden; söz konusu taşınmazın 1319 sayılı Kanunun 14. maddesine göre daimi muaflıktan yararlandığı ve dolayısıyla bir vergi ziyanın bulunmadığı anlaşıldığından sadece bildirim verilmemesi nedeniyle usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği, usulsüzlük cezasının edinim tarihine ve sonraki genel beyan dönemlerine, ayrıca beyanın verildiği yıla kesilip kesilmeyeceği, aynı gayrimenkulün 2000 yılında imar uygulamasından dolayı tekrar değişiklik beyanı vermesi gerektiğinde ve aynı gayrimenkul mücavir alan sınırları içerisinde bulunmuş olsa idi kesilmesi gereken cezalar neler olacaktır?

Hazine adına kayıtlı gayrimenkul 18.01.2006 yılında Orta Ölçekli Küçük sanayi Sitesi adına tapu sa-tışı yapılmıştır. 4706 sayılı Yasanın 7. maddesine istinaden alınma tarihi itibariyle emlak vergisinden 5 yıl muaf tutulmuştur. (2010 yılı sonuna kadar )Söz konusu gayrimenkul üzerine inşaat yapılmış ve Kooperatif adına 2008 yılında iskân alındığı anlaşılmıştır. Kooperatif emlak birimimize işyeri bina bildirimi vermemiştir. Sanayi kooperatifi ferdileşme sonucunda 2010 yılında tapularını devretmiştir. Yeni şirket sahibi ...Şti 2010 yılında ferdileşme tapusu ile birlikte bina bildirimi vermiş, ve 2011 yılından itibaren 1319 sayılı Kanunun 5/f maddesine istinaden 2011 yılından itibaren 5 yıl geçici muafiyetten yararlandı-rılmayı istemektedir. Bu işyerinin; a) İskân tarihi olan 2008 yılından itibaren mi (2008-2012yılları arası)1319 sayılı Kanunun5/f madde-sine istinaden 5 yıllık geçici muafiyetten yararlandırılacağı, b) 2010 yılı sonunda biten muafiyet 4706 sayılı Kanunun 7. maddesine istinaden (hazineden alındığı tarihten itibaren 5 yıl sayıldıktan sonra mı ( 2011-2015 yılları arası) 1319 sayılı Kanunun 5/f maddesine istinaden 5 yıllık geçici muafiyetten yararlandırılacağı konularında tarafımıza acil olarak bilgi verilmesini istiyorum.

Belediyelerde Uzlaşma komisyonunca kararlaştırılan tutarın en geç hangi süre içinde ödenmesi gerekir. Ödenmediği takdirde cezalar uzlaşmadan önceki tutara geri mi getirilir?

V.U.K.'nun 372. maddesine göre vefat eden kimseye ceza kesilmiyor. Bazen şöyle sorunlar ile karşılaşabiliyoruz. Örneğin vatandaş 2000 yılında ölmüş ama adına kayıtlı gayrimenkul ile ilgili olarak varisleri veraset ilamını aldığı halde tapuda intikalini yaptırmamış ve ölü şahıs adına hala kayıt devam etmekte. Bazı vatandaşlar V.U.K. nun 372 md. atıfta bulunarak güncel tapu kaydında ismi geçen ölü şahıs hakkında yeni bildirim alırken ceza uygulanamayacağı tezini savunmaktadırlar. Bu konudaki bilginize ek olarak varisler adına bildirim alırken mükellefiyetin başlangıcının vatandaşın ölüm tarihi mi yoksa vera-set ve intikal belgesindeki tarih mi olacağı konusunu da aydınlatırsanız memnun olurum.

Vefat etmiş kişinin intikal edilmemiş taşınmazlarından gelen vergi mirasçılarından nasıl tahsil olu-nur(izlenecek yol), satış işlemi nasıl yapılır.

Hissedar, miras yoluyla intikal eden gayrimenkuldeki hissesini (1/9) bugün satmak istemektedir. Vera-set ilamında Murisin 23.12.2001 tarihinde vefat ettiği görülmektedir. Hissedar, Muris adına bugün tarihli verilen Emlak Beyannamesi ile tahakkuk ettirilen iki tarih arasındaki borcun kendi hissesine düşen miktarı için ödeme yapmak istemiş ve Emlak Vergisi Kanununun 23. maddesini gerekçe göstermiştir. Buradan, em-lak vergisinin tarh ve tahakkuku, Murisin vefat tarihinden itibaren Muris adına mı, yoksa hissedarların ade-dine göre ayrı, ayrı mı yapılmalıdır?

2002 yılı eylül ayında babamın vefatı üzerine 4 kişi üzerinden veraset ilamı alındı. Bağlı bulunan vergi dairesine de başvuruldu ve borçsuzdur belgesi alındı. Şu an annemin oturduğu ev babamın üzerinde (tapu) duruyor (Tapunun değişmesi ve bu gibi işlemler konusunda yapılacakları bilmediğimizden değiştirmedik). Ev, veraset ilamına göre 4 hisseli Tepebaşı belediyesi babamın öldüğünü ve mevcut gayrimenkulün verasetli (4 hisseli) olduğunu belirleyerek, 2003 yılından bugüne kadar olan emlak ver-gisi ile oluşan gecikme ve cezaları uygulamıştır. Bu durumda oluşan borcu ödeme konusunda ne yap-malıyız, zaman aşımı uygulanabilir mi?

Emlak vergisi beyannamesi alırken bina olarak girişlerde bina sınıfını belirlemede fen işleri müdürlüğünün yapı için verdiği yapı kullanım izin belgesindeki inşaat sınıfını mı kullanmamız gerekiyor. Bu konuda tereddüde düştük. Yoksa yapının özelliklerini tek tek öğrenip hangi sınıfa gireceğine kendimiz mi karar vermeliyiz?

Belediyemiz mükellefi olan şahıs 01/04/2012 tarihinde vefat etmiştir ve şahıs adına kayıtlı bulunan kısıt-lı arsalar hak sahibi olan eşine ve çocuklarına intikal etmesi için belediyemizden rayiç değer yazısı talep et-mektedir. Ölen şahısın kısıtlı arsalarının vergi tahsilâtı ne şekilde yapılması gerekmektedir. Arsaların kısıtlılığı devam etmektedir.