Bitişik yapı nizamı olan bir adadaki bir parsele, dilatasyon derzi ile ayırmak suretiyle birden fazla bina yapılmak istenmektedir. Oluşacak her bir binanın cephesi (3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğine istinaden ) 6 metrenin altına düşmektedir. Bu durumda, her bir binayı ayrı ayrı mı değerlendirmek gerekiyor, yoksa tek bir parselde olduğu için, bir bina gibi düşünülebilir mi?

25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 6111 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda bir takım düzenlemeler yapıldı. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 64 üncü maddesinde yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır, denilmekte ve 657 sayılı Kanunun 104 üncü Maddesinin ( E ) fıkrasında da yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında mali haklar ve sosyal yardımlara dokunulmaz, denmektedir. Ayrıca 31.12.2010 tarih ve 27802 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede 2011 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun “K” cetvelinin “b” fıkrasında belirtildiği gibi bir yılda toplam 30 günü geçmeyen hastalık izin sürelerinde maktu mesai ücretleri ödenmeye devam edilir denmektedir. Fakat bazı belediyeler farklı uygulamalar yapmaktadır. Bazıları bu gibi durumlarda maktu mesai kesiyor, bazıları kesmiyor. Bu konuda aydınlatırsanız memnun olurum. Bana göre kesilmemesi gerekiyor.

İnternet salonu ruhsatı olan bir işyerine tali faaliyet olarak oyun salonu ruhsatı verilebilir mi?

Belediye meclis üyelerinin geçici görev harcırah tutarı ne kadar olmalıdır?

İl özel idaresinde 5393 sayılı Belediye Kanununa göre sözleşmeli mühendis olarak çalışmaktayım. Önceki yıllarda sözleşme ücretim 1900 TL, iken, yeni yılda bu miktar tabana çekilerek 1686 TL, olarak meclisten geçmiştir. Bununla ilgili sitenizde araştırdığım kadarıyla daha önce böyle bir olay gerçekleşmiş ve bir karar çıkmış. Bu karara nasıl ulaşabilirim? Bu konu hakkında yasal bir dayanak var mıdır? Mahkemeye başvurursam ne gibi bir karar çıkması muhtemeldir?

Belediyemize ait eski depoyu 2009 yılının Ekim ayında, Yap-İşlet-Devret Modeli ile 15 yıllığına bir şirkete kiraya verdik. Ancak şu anda ilgili şirket ortaklarından birinin ayrılması sonucu şirkete başka ortak alındığını ve şirket adının değişmesi sebebiyle bundan sonraki işlemlerin yeni şirket adına yapılmasını talep etmektedir. Bu durumda bizim ne yapmamız gerekir meclis veya encümen kararı ile yüklenimlerin yeni şirkete yapılması sağlanabilir mi?

Belediyemiz bünyesinde kadrolu işçi olarak görev ifa eden yapı öğretmeni, 5620 sayılı Kanun gereği geçici işçi iken kadrolu işçi pozisyonuna alınmıştır. Bu personelimiz her ne kadar teknik hizmetler sınıfında olduğunu söylese de 5620 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kendisine uygun sözleşmeli personel pozisyonu bulunmadığından kadrolu işçi statüsüne geçirilmiştir. Oysa 657 DMK' nun 36/2 maddesinde yapı öğretmenlerinin, öğretmenlik dışında görev aldıkları zaman yüksek tekniker/tekniker/fen memuru olarak görev yapabilir ibaresi gereğince kurumumuzca kadrolu işçi olan personelimiz, sözleşmeli personel pozisyonuna alınabilir mi? Alınırsa nasıl bir yol izlenmelidir?

İmar Kanunu ek madde 3, özelleştirme programında olan kurumlara ait gayrimenkullerin imar planlarını özelleştirme idaresi yapar veya yaptırır demektedir. Özelleştirme programı kapsamında olan bir gayrimenkul ile ilgili belediye olarak imar planı yaptık ve 18 uygulaması yaparak başka bir yerdeki gayrimenkulü verdik. Özelleştirme İdaresi İmar Kanunu ek madde 3 e dayanarak iptalini istemiş. Ancak gayrimenkulün kaydında özelleştirme programında olduğuna dair hiçbir şey yok. Ancak, özelleştirme idaresinden önceden görüş alınmadığından işlem eksik kalmıştır. Bu eksikliği iptal yoluna gitmeden nasıl çözebilir? Özelleştirme idaresi verilen yerin daha kıymetli olması sebebi ile değer olarak uygun görmüştür. Ancak işlemdeki eksikliğin giderilmesi gerekmektedir. İlk sorun imar planı ikinci sorun ise imar uygulamasının özelleştirme idaresince değil de belediyemiz tarafından yapılmasıdır.

Belediyemiz zabıta memuru kadrosunda bulunan Zabıta Müdürlüğüne asaleten atamasını yaptığımız 4 yıllık üniversite mezunu arkadaşımızı asaleten su ve kanalizasyon müdürü olarak atamak istiyoruz. Bu konuda mevzuat yönünden bir sakınca var mıdır?

Kaçak ve imara aykırı olan bir yapıyı tespit ettiğimizden sonraki işlem sırasının ne olması gerektiğini, ayrıca mühürlenen bir inşaatın mühüre aldırış etmeden inşaata devam etmesi sonrasında mevzuata göre hangi yetkilerimiz olduğunu ve yapılacak işlemin nasıl olacağını öğrenmek istiyorum.

Yapılan özelleştirmelerle birlikte elektrik dağıtım şirketleri belediyelerden işyeri açma ve çalışma ruhsatı almak zorunda mı?

15.10.1993 tarihinde Uzunpınar Belediyesinde memur olarak göreve başladım. Şoförlük muavinlik gibi dış hizmetlerde çalıştım. Belediye Kanunu ve Devlet Memurları Kanununu incelememiştim. 2000 yılının Şubat ayında yazı işleri müdürünün istifa etmesinin ardından o günün Belediye Başkanı, Yazı İşleri Müdürlüğü kadrosuna benim atamamı yaptı. Çünkü önceleri böyle oluyordu ve tahsil de aranmıyordu. Bende zaman içersinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununu, Belediye Kanununu ve 2/2/2000 tarihli ve 23952 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese ve İşletmeler ile Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmeliği okudum, öğrendim. Norm kadroya göre, Grup D 1, Nüfus 1930, İktisat Fakültesi mezunuyum. Fakat herhangi bir değişikliğe gitmeden o tarihten bu yana Yazı İşleri Müdürü olarak görevime devam ettirildim. Atamanın yanlış olduğunu öğrendim ama epey zaman geçti. Şu anda geriye dönülmesi mi gerekir, geriye dönülecek ise hangi kadroya kendimin atanmasını istemeliyim?