Belediyemizde işçi olarak çalışmakta iken 2008 yılı Şubat ayında belediyemizden ilişiğini keserek yine belediyemizde aynı ay içerisinde memur kadrosuyla göreve başlayan personelimizin işçi olarak çalıştığı döneme ait tazminat, izin ve diğer sosyal haklarının kendisine ödenip ödenmeyeceği hususunda görüş bildirilmesini arz ederim.

1998- 2004 yılları arasında Hakkari Belediye Başkanlığında şef kadrosunda çalıştım. Hakkari Belediyesinin içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz sonucu maaşlarımızı düzenli bir şekilde alamıyorduk. Bu da bizde ciddi anlamda ekonomik sıkıntı yaratıyordu. Bunun sonucu olarak 23.11.2004 yılında Hakkari İl Özel İdaresine naklen atamam yapıldı. Hakkari İl Özel İdaresinde o zaman kadroma uygun şef kadrosu yoktu. Bende bir an önce belediyeden ayrılmam için zorunlu olarak Özel İdarede münhal bulunan memur kadrosuna atandım. Şu anda İl Özel İdaresinde münhal şef kadrosu bulunmaktadır. Geçmiş yıllardaki şef kadrosundaki hizmetlerim dikkate alınarak şef kadrosuna atamam yapılabilir mi?

İlimiz genelinde, sorumluluk bölgemizde 257 adet köy bulunmakla beraber bunlardan 185 adedinin köy yerleşik alan ve civarı sınırı tespit edilmiş, 72 adet köyün ise tespitleri yapılmamıştır. Yapılmaya devam etmektedir. Sınır tespiti Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4/4 maddesinde tanımlanmış ve 43’üncü maddesinde daha geniş açıklanmıştır. Bu Yönetmelik dışında işlemin nasıl yapılacağı konusunda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 31/10/1986 tarih ve 23202 sayılı Genelge ile daha detaylı hale getirilmiştir. Şöyle ki Genelgenin 1’inci maddesindeki “Köy ve mezraların yerleşik alanlarının tespitinde, 9.11.1985 tarihinde mevcut olan, köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlar tarafından, yapımı tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olarak inşa edilmiş yapılar ile köy ortak yapılarının esas alınması gerekir. Mevcut binaların toplu olarak bulunması ve bunun belirlenmesinden okul, cami, köy odası gibi köy yapıları ile kahvehane, bakkal vb. ticari binaların tümünün veya bir kısmının bulunduğu mevkii esas alınır” hükmü ile sınır tespiti net ve değişmez bir hal almaktadır. 5302 sayılı Yasa ile imar ile iş ve işlemler il özel idarelerine devredildiğinden, tespit işlemleri de il özel İdareleri tarafından yapılmaya ve imar planları gibi il genel meclisine onay için sunulmaya başlamıştır. Köy yerleşik alan tespiti ile ilgili 5302 sayılı Yasada ve il özel idareleri ile ilgili diğer yasa ve yönetmeliklerde de herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Sorum şu ki; köy yerleşik alan ve civarı sınırının onayı için il genel meclisi kararı mı gerekmektedir? Yönetmelik ve genelgede açık ve net bir şekilde tanımlanan tespit işlemi yol genişliği, yeşil alan, emsal, kat adeti vb. hükümler bulunmadığından imar planı gibi değildir. Tespiti kim yaparsa yapsın aynı evleri seçeceği için ve tespitin yapılması köy için gelişimin nereye kadar olması gerektiğinin net bir şekilde belirlenmesini sağlamaktan başkaca bir amaç sağlamamaktadır. İl genel meclisi tarafından onaylanması durumunda yerleşik alan tespiti yapıldıktan sonra 45 ile 60 gün gibi bir süre içerisinde meclisten geçmekte ve onaylanmaktadır. Yapılan tespitler il encümeni kararı ile onaylanabilir mi?

İlimizde faaliyet gösteren sabit kantarlara ruhsat verilme zorunluluğu var mıdır? İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 9/1 maddesinde açıklandığı şekliyle sabit kantarlar yönetmelik kapsamına girer mi? Girerse hangi işyeri benzer işyeri olarak alınacak ve ruhsat düzenlenecektir?

Zamanında bildirilmeyen taşınmazları (mesela iktisap tarihi 1960 yılı olan) kişi şu an itibariyle bildirdiğinde vergileri ne zamandan alınmaya başlanmalı ve de usulsüzlük cezasının ne kadar alınacağı nereden belli olur. Bilgisayara emlak kayıtları 2000 de girilmeye başlanılmış olup tahakkukların hangi tarihten itibaren yapılması gerekir?

2008 Ağustos ayında emekliliği hak ediyorum. Belediyelerde çalışan memurların emekli ikramiyeleri Emekli Sandığınca ilgiliye ödenir daha sonra kurumdan tahsil edilirdi. Yeni çıkan Sosyal Güvenlik Yasasında bu konuda yeni bir düzenleme var mı? Duyduğuma göre belediye memurlarının emekli ikramiyeleri belediye tarafından ödenecekmiş bu doğru mudur? Doğru ise yürürlük tarihi ne zamandır.

5727 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 2 nci maddesinin (d) bendinde özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehaneler, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde tütün mamullerinin kullanımı 19.07.2009 tarihinde yürürlüğe girecektir. Ancak bölgemizde yapılan uygulamada ruhsatında lokanta olmayan işyerlerinde aynı faaliyet konusuna yakın olan köfteci, kahvaltı salonu, pastane gibi yerlerde tereddüte düşüldü. Kanunun tamamı incelendiğinde tütün mamullerinin içilmesinin özendirilmemesi gibi bir amacı olduğu görülüyor. Belirtilen maddeyi nasıl yorumlayarak uygulamamız gerekir. Madde eğlence hizmeti verilen yerler dediğine göre lokantaların içkili olması mı gerekiyor, çünkü içkili yerlere 18 yaşından küçükler giremediği için Kanunu bu şekilde uygulayabilir miyiz?

Kasabamızda tapu sorunu olan bazı işyerlerine 2005 yılında vatandaşların mağdur olmaması için belediye meclisi karar ile geçici ruhsat verilmiştir. Ancak 2006 yılında vatandaşların her yıl aynı işlemleri yapmaması için yine belediye meclisi karar almış ve bu ruhsat formlarının üzerinde bulunan geçici ibaresinin üzerine daimi kaşesi bastırmıştır. 2008 yılında Erdemli Kaymakamlığının kasabamızda bulunan işyerlerinin denetiminde bu tür ruhsat formlarının geçersiz olduğu, ruhsat formlarının yönetmeliğe uygun hale getirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bizde vatandaşlara aşağıdaki gibi bir tebliğ yazısı gönderdik. İlgi sayılı yazı ile bahse konu “Kasabamız …….mahallesi ……sokak …nolu adreste bulunan işyerinizin İşletme Ruhsatı 2005 yılında geçici olarak verilmiş olup; işyerinizle ilgili işyeri açma ve çalıştırma ruhsatını 2005/9207 sayılı İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğe uygun şekilde belgelerinizi tamamlattırarak ruhsat formlarını yönetmeliğe uygun hale getirmeniz, tarafınıza İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı almanız, dosyanızda bulunan eksik evrakları tamamlamanız tebliğ olunur.” denmektedir. Yaptığımız bu uygulama doğru mu yoksa vatandaşın kazanılmış hakkı var mı?

Köylere Hizmet Götürme Birlikleri’ne teknik personel olarak görevlendirildiğimizde birlik ödeneklerinden görevlendirme ücreti almaktayız. Birlik işlerinin takibi için araziye çıktığımızda kurumumuzdan arazi tazminatı alabilir miyiz? Köylere hizmet götürme birliğinde görevlendirme ücreti araziye çıkmayıp evrak işlerinde görevli personele de verilmektedir. Görevlendirme ücreti ile arazi tazminatı aynı kategoriye girer mi?

Ben 1997 yılında belediyede geçici işçi olarak çalışmaya başladım. Lise mezunuyum 16.11.1998 yılında 13/3 kadro derecede memurluğa atandım. 23.01.2006 tarihinden itibaren mali hizmetler müdür vekili olarak görev yapıyorum. Muhasebe yetkilisi sertifikası aldım. Asaleten mali hizmetler müdürlüğüne atanmamda ve bu görevden vekalet ücreti almamda bir sakınca var mıdır?

1-Belediyemize ait Akarca köyü hudutlarında mevcut Jeotermal kaynağa Belediye olarak ruhsat almamız gerekmektedir. Ancak Ruhsat alacağımız birim 5686 sayılı Kanunun 20 nci maddesine istinaden hazırlanan Yönetmeliğin 18 ve 19.maddelerinde ruhsat harcından ve teminattan bahsettiği için ruhsat harcı ve teminatı yatırmamız gerektiğini söylemektedir. Biz Belediye olarak (5393 sayılı Kanunun 16.maddesi) harç ve teminattan muaf olmamız gerekmez mi? 2-2464 sayılı Kanunun 34,35,36,37,38 ve 39.maddeleri Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisini içermektedir. İlçemizde doğalgaz dağıtımı ve tüketimi yapılmaktadır. Dağıtımı yapılan doğalgaz havagazı olarak değerlendirilip tüketenden havagazı tüketim vergisi belediyece alınabilir mi?

Belediyemize 01.01.1987 yılında lise mezunu memur olarak atanan bir arkadaşımız vardı. Fakat bu arkadaşımız aslında 2 yıllık yüksek okul inşaat teknikerliğini bitirmiş. Lise mezunu olarak görev yapmış ve 2003 yılında belediye başkanlığına bir dilekçe ile müracaat ederek teknikerlik kadrosuna geçirilmesini istemiştir. Ancak bunun mümkün olmayacağının kendisine bildirilmesi üzerine bölge idare mahkemesine dava açmış ve davayı da kazanmış. Dava 2007 yılında sonuçlanmış. Belediye Danıştay 5. Dairesine temyiz için göndermiş ve Danıştay beşinci dairesi de kararı onamış. Bu arada bölge idare mahkemesi kararına göre bizde intibaklarını yaptık ve tekniker olarak emekli oldu arkadaşımız. Ancak emekli sandığı intibakının ilk işe giriş tarihi olan 01.01.1987 tarihinden itibaren yapılması yönünde yazı gönderdi ve ona göre yaptık ve aradaki emekli kesenek farklarının ödenmesini istedi. Bizde ödedik ve bundan sonra arkadaşımız yine belediye ye dilekçe ile müracaat edip 01.01.1987 tarihinden emekli tarihine kadar olan genel idari hizmetler ile teknik hizmetler arasındaki maddi kayıplarını talep etmektedir. Sizce böyle bir şey mümkün mü yoksa bölge idare mahkemesi tarihinden itibaren mi aradaki faklar ödenebilir.