Belediye encümeni 2009 yılında 2559 sayılı Kanunun 6. maddesine istinaden jandarmanın tutanağına göre ceza yazdı. Bizlere cezanın tahsili için evraklar verildi. Bizde ceza ihbarı ardından ödeme emri çıkardık, vatandaşa tebliğ edildi. Vatandaş mahkemeye müracaat etti. Gerekli evraklar belediyemizden istendi. Evraklar gönderildi. Henüz bir sonuç çıkmadı. Başkanda bir an önce haciz yapalım demektedir. Belediyemiz küçük bir belediyedir. 3 memuruz yeterli personel yoktur. Haciz nasıl yapılır işlemleri nelerdir bilen yoktur. Bizim evrakları belediyemiz avukatına veriyoruz, icra işlerini yapsın diye. Merkez belediyeye soruyoruz onlar bizde böyle bir uygulama yok diyor. Son işlem olarak icra tetkik hâkimliğine yazı yazıyoruz mal beyanında bulunmadığı için bu durumdan sonra nasıl bir yol izleyelim bizleri en kısa süre içerisinde aydınlatırsanız sizlere sonsuz teşekkür ederiz.

İlçemizde ikamet eden vatandaşların birikmiş içme suyu borçlarının anaparalarının ödenmesi şartıyla, bu ücretlere tahakkuk ettirilen gecikme zamlarını /gecikme cezalarını af adı altında meclis tarafından alınacak karara bağlı kalarak gecikme faizlerini af edebilir miyiz?

İlköğretim okulları elektrik faturaları zamanında ödenmediği için her aboneye gecikme faizi tahakkuk ettirilmiş, daha sonra tahakkuk eden elektrik faturalarını da ödeyememekteyiz. Bu konu ile ilgili olarak, T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından 20.11.2008 tarih ve B.07.0.BMK.0.06.12.390-18740 sayılı Gecikme zammı konulu ….Bakanlığına, ….Başkanlığına, ….Müsteşarlığına, …..Genel Müdürlüğüne, ….Rektörlüğüne hitaben yazdığı yazılarında “…Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerini; ilgili mevzuatı ve/veya abonelik sözleşmesinde yer alan hükümlere göre gecikme zammı, gecikme cezası, gecikme faizi ve benzeri adlar altında tahakkuk ettirilen ödemeler ile Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre elektrik faturaları ile birlikte tahakkuk ettirilen reaktif enerji bedellerini, anaparaları ile birlikte anaparanın ödeneceği bütçe tertiplerinden ödemeleri gerekmektedir.” Maliye Bakanı imzalı yazılarında belirtmişlerdir. Söz konusu yazıda mahalli idarelerden yani il özel idarelerden bahsetmemiştir. Bu yazıya istinaden İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı İlköğretim Okullarına ait zamanında ödenmeyen elektrik faturalarına tahakkuk eden gecikme faizlerini ödeyebilir miyim? Ödeyemiyorsak ne yapmam gerekiyor. Veya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden kaynaklanan bu problem nasıl düzeltilir.

1-İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün Alt İşverenler Yönetmeliği ile ilgili 28.11.2008 -30527 tarih ve sayılı yazıda; 4857 sayılı İş Kanununun 3. maddesi hükmüne dayanarak hazırlanan Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 27.09.2008 -27010 RG’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, söz konusu yönetmeliğin "Kayıt Dışı Alt İşveren İşyerlerinin Tescil İşlemleri" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında "SGK Müfettişleri veya diğer kamu kurum ve kuruluşların denetim elemanlarınca işyerlerinde yapılan denetimlerde ya da ihale makamları, ruhsata tabi işlerde(maden arama ve işletme, inşaat, taş ocağı, vb.) ruhsatı veren merciler, sosyal güvenlik il müdürlükleri ile vergi dairelerinin kendi mevzuatı uyarınca yaptıkları işlemler sırasında, işyerlerinin Kanunun 3. maddesine göre ilgili bölge müdürlüğüne bildirimde bulunup bulunmadığını kontrol etmesi, bildirim yapmamış olan işyerlerinin unvan ve adreslerini ilgili bölge müdürlüğüne bir yazı ile en geç 15 gün içinde bildirilmesi" hükmünün yer aldığı belirtilmiştir. İdaremizce Yapı Ruhsatı Belgesi verilmesinden sonraki aşama olan ruhsata inşaata başlama tarihi atılması ve yapı denetim kuruluşuna hakediş ödemesi aşamaların da inşaatların SSK'ya işyeri bildiriminin müteahhit veya mal sahibi tarafından yapılıp yapılmadığının ruhsatı veren idare olarak tarafımızdan aranıp aranmaması hususunda tereddüte düşülmüştür. Konu ile ilgili görüşünüzü bildirir misiniz? 2- 16 Ağustos 2008–26969 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Toplu Yapılarda Kat Mülkiyeti ve Kat İrtifakı Tesisine Dair Yönetmelik” yürürlüğe girmiştir. İdaremizden yapı ruhsatı alınmış ve tamamlanmış, ancak kullanma izin belgesi alınmamış yapı ruhsat süresi dolmuş yapılarda kat irtifakının kurulabilmesi ve yine yapı ruhsatı alınmış ve tamamlanarak yapı kullanma izni alınmış, ancak kat irtifakı kurulmamış yapılarda kat irtifakının kurulabilmesi; Yönetmeliğin 5. maddesinde “Kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulabilmesi için onaylı ve geçerli yapı ruhsatı bulunması şartının aranması hükmü ile ilişkilendirilmesinde tereddüt yaşanmıştır. Her iki durum içinde onaylı ve geçerli yapı ruhsatı şartı hususunda görüşünüzün bildirilmesini arz ederim.

3194 sayılı İmar Kanununa göre geçmiş yıllarda 2 ya da 3 katlı ruhsat alarak yapımına başlanmış ruhsat süresi içinde 1 katı tamamlanmış diğer katlara hiç başlanmamış ve ruhsat yenilemesi yapılmayarak ruhsatı hükümsüz duruma düşmüş bulunan inşaatlar ve yine ruhsat alınarak yapımına başlanmış çok katlı inşaatlarda kaba inşaatı tamamlanarak ruhsat yenilemesi yapılmayarak ruhsatı hükümsüz duruma düşmüş yarım inşaatlara ait tamamlama talebiyle yapılan ruhsat müracaatlarında; yapılan inceleme sonucunda imar planı ve imar mevzuatı kapsamındaki Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 18. maddesi gereği ön, yan ve arka bahçe hükümlerini karşılamadığı görülmektedir. 3194 sayılı İmar Kanununun 29. maddesi gereği, “başlanmış inşaatlarda müktesep haklar saklıdır” denilmekle birlikte, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 12. maddesinde ise “Bu yapılar hakkında yeniden ruhsat alma tarihinde yürürlükte bulunan plan ve mevzuat hükümleri uygulanır.” denilmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz durumda bulunan yapılara 1 kat yenileme, yeniden veya kat ilavesi şekliyle yapılan inşaat ruhsatı taleplerinin ve kaba inşaatı tamamlanarak kalan kısımlarının tamamlanabilmesi ve yapı kullanma izin müracaatlarının değerlendirilmesi iş ve işlemlerinde idaremiz tarafından izlenecek yol hususunda görüşünüzün belirtilmesini arz ederim.

2886 sayılı Yasada ihale komisyonları eksiksiz toplanır hükmü vardır. İl özel idarelerinde il encümeni aynı zamanda 2886 sayılı Yasaya göre ihale komisyonu görevini gördüğünden; bunların da eksiksiz toplanmaları mı lazım, yoksa kendi karar nisabı içinde mi toplanması lazım? Başkanla birlikte 11 üyeden müteşekkil komisyondan herhangi bir nedenle birinin bulunmaması (raporlu, izinli, vs.) durumlarında daha önceden gerekli ilanları yapılmış ve ihale günü belirlenmiş olan bir ihale yapılamayacak mı? Bu konuda varsa hukuki görüş, bilgi belge vs. tarafıma bildirilmesini arz eder, saygılar sunarım.

Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik”in geçici 1 inci maddesinden yararlanabilmek için; 18.4.1999 tarihinde hem görevde bulunmak ve hem de aynı tarih itibarıyla iki yıllık yükseköğrenim mezunu olmak şarttır. Bu itibarla, 18.4.1999 tarihinde 2 yıllık yüksek okulu mezunu olan bir memurun o tarihte görevde bulunmasındaki görev kelimesi müdürlük görevini mi yoksa herhangi bir memur kadrosunda bulunmasını mı ifade etmektedir. O şartları taşıyan bir memurumuz var ama 18.04.1999 tarihinde muhasebeci kadrosunda görev yapmakta idi 2 yıllık yüksek okul mezunu olan bu arkadaşımız görevde yükselme eğitim ve sınavlarında müdürlük kadrolarına başvurabilir mi?

1989 yılında lise mezunu olarak başkâtip kadrosunda göreve başladım. 1995 yılında kurumlar arası geçiş yaparak Valilikte Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni kadrosuna geçtim. 1997 yılında Belediyeye dönüş yaptım ve zabıta memuru kadrosunda göreve başladım halen bu görevi sürdürmekteyim. Ayrıca 2 yıllık önlisans mezunuyum. 1- Başkâtip ve şeflik kadroları eşdeğer olduğundan şeflik kadrosunu görevde yükselme sınavına girmeden atanabilir miyim? 2- 1989 yılından 1995 yılına kadar başkâtip kadrosunda bulunmamdan dolayı kazanılmış hakka girer mi?

Mülkiyeti belediyemize ait 196.200 m2 lik tarla var, tarlayı 2007 yılında patates ekimi için 3 yıllığına ihale ile kiraya verdik. İhale dosyası evraklarını tam hazırladık, kira sözleşmesine sözleşme ekleri olarak şartnameyi de ekleyerek noter tasdiki yaptırdık. Kira sözleşmesinde şöyle bir madde mevcut. Kiracıya geçici abone yaptırmak üzere kiracı ile belediye başkanı TEDAŞ'a gittiler. TEDAŞ kayıtlarında bir önceki kiralayan kişinin enerji borcundan bir kısmı kaldığından geçici abone yaptıramazlar ve kiracı belediye başkanlığına dilekçe yazarak TEDAŞ'daki borçtan dolayı elektrik abonesi olamadığını belirtmektedir. Dilekçesinin kaydı yapılarak belediye başkanı tarafından da imzalandıktan sonra ihale dosyasına konmuştur. Kiracının babasının da civar kasabanın belediye başkanı olması nedeniyle siyasi nüfusunu kullanarak TEDAŞ' tan enerjiyi açtırıp patates ekerek hasat sonu da bir yıllık kira karşılığı olan 38.000.TL yi yatırdılar. İkinci yıl ekim yapılmadan önce Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarım İl Müdürlüğünce tarlada hastalık çıkması sebebiyle patates ekimine müsaade edilmedi. Kiracı hastalık nedeniyle kira ihalesinin feshini istedi. Belediye encümenince ihale fesh edilerek başka bir ürün ekilmek üzere tarla tekrar ihale edildi. 2009 seçimlerinde başkanımız değişti. TEDAŞ’a baktığımızda, patates ekimi yapan kiracının enerji borcu bulunduğu ve bu borç belediyemiz üzerinde olduğundan yeni kiracının enerjiyi açtıramaması ve geçici abone yaptıramaması söz konusu olacak. Yönetim patates ekimi yapan kişiye TEDAŞ'a olan borcunuzu ödeyin dediğinde borç bizim ödeyeceğiz diyorlar. Belediye başkanımız sorumlular hakkında soruşturma açarım diyor. 1-Benim görevim başkâtip, ben belediye başkanından TEDAŞ'a geçici abone olamamaktan dolayı deruhte belgesi isteyebilir miydim? 2- TEDAŞ'daki borçla ilgili konuda başkâtip mi sorumlu, yoksa belediye başkanı, muhasip veya encümen mi sorumlu? 3- Şahsı TEDAŞ'a borcu ödemediğinden dolayı mahkemeye verme hakkımız var mı? 4- Şahsın TEDAŞ'a olan borcunun ödettirilmesi için nasıl bir yol izleyebiliriz. 5- Konuyu daha önce bir hocama sorduğumda bu konuda deruhte belgesi isteyemezsin kiralayan şahıs abone olamadığından borç belediyenin borcudur, borç sizi değil belediyeyi ilgilendirir dedi doğru mudur?

Niğde İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği Mali Hizmetler Müdürlüğünde memur olarak çalışmaktayım. Yüksek okuldan 1997 yılında mezun oldum, 1998 yılında Bozköy Belediyesinde Başkâtip kadrosunda göreve başladım, 1 yıldan fazladır özel idarede çalışıyorum. Yaklaşık 11,5 yıllık hizmetim bulunmaktadır. Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmeliğin 10. ve geçici 1. maddesine göre Mali Hizmetler Müdürü kadrosuna atama yapılmak üzere ilana çıkıldı. Bugün itibarı ile düz memur kadrosunda çalışmaktayım. 02.02.2000 yılında çıkan İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdarelerin ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese ve İşletmeler ile Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmeliğin hizmet gruplarını düzenleyen 5. maddesinde Başkâtip, Şef, Amir, sayılmaktadır. Fakat 04.04.2009 tarihinde çıkan Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik ‘in müdür kadrosuna başvuruda bulunacakların 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 4. alt bendinde; teknik öğrenim gerektiren müdürlüklere yapılacak atamalar dışında, diğer müdürlükler için son müracaat tarihi itibariyle üç yılı uzman, şef, ayniyat saymanı, kontrol memuru ve muhasebeci kadrosunda olmak kaydıyla en az on yıl hizmeti bulunmak denilmektedir. Bildiğiniz üzere belediyelerde Şef kadrosu yoktu ve Norm Kadro Yönetmeliği ile birlikte geldi. Bende daha önce Başkâtip kadrosunda yaklaşık olarak 9 yıl çalışmış bulunmaktayım. Yeni çıkan Yönetmelikte Başkâtip kadrosu sayılmadığından 2000 yılında çıkan Yönetmeliğin kaldırılmış olması sebebiyle, benim müdür kadrosunda görevde yükselme sınavına girip giremeyeceğim konusunda beni aydınlatırsanız çok sevinirim.

Belediyemizde şef kadrosunda 1987 yılından itibaren, yazı işleri müdürlüğünde görev yapmaktayım. Lise mezunuyum. Belediyemiz yazı işleri müdürü (yüksek okul mezunu) izinli olduğunda veya emekliye ayrıldığında, yazı işleri müdürlüğüne vekâlet edip edemeyeceğim ve encümen üyesi olarak toplantılara katılıp katılamayacağım hususunda bilgi verilmesini arz ederim.

1990 yılında Koruma Amaçlı İmar Planında ve 1/1000 'lik Uygulama İmar Planında konut alanlarında iki kata izin verilmişken resmi kurumlara üç kata izin verilmiştir. Plan notlarında; kırsal yerleşim gelişme konut alanlarında yapılanma koşulları belirtilen esaslar uygulanacaktır. Konutlar 2 katlı ayrık ikili nizam yapılabilir. Tüm konut adaları parsellerinde TAKS:0.20, KAKS:0,30 —Müştemilat (Ahır-Samanlık-Depo vb.) Emsale dâhil değildir. Avluda yer alacak müştemilat TAKS:0,05, h:3,00 m yapılar yöre karakterine uygun iç avlulu tipte olabilecektir. —Avlu duvarları yüksekliği en çok 2,00 m olacaktır. Yapılar komşu parsel sınırına kadar yanaşabilir. Bu durumda komşu parsele yanaşan cephede kapı-pencere açılamaz. Çıkma yapılamaz. Ancak komşu parsele en az 1,00 m yaklaşıldığı hallerde kapı-pencere açılabilir. Denilmektedir. Bir vatandaşımız resmi kurumları emsal göstererek 3 katlı kaçak inşaat yapmış ve belediyemizce mühürlenerek durdurulmuştur ve savcılığa sevkedilmiştir. Yasal süreç devam etmekte ancak Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturması devam eden vatandaş 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 184/5. maddesi uyarınca mühürlenen inşaatlar için belediyemize 2 kat için müracaat etse sadece 2 katı ruhsata bağlayabilir miyiz?