İlçemizdeki bir kilise ibadethane ve tarihi eser olduğu için Emlak Vergisinden muaf tutulmuştur. Ancak kilise bahçesinde yine kilise adına kayıtlı 4 adet ayrı parselde arsa mevcuttur. İlgilileri 2011 yılında bu arsalarını Kültür ve Turizm Bakanlığına tarihi eser olarak tescil ettirmişler. 2012 yılı Şubat ayında da Tapu Müdürlüğüne başvuruda bulunmuşlar. Belediyemize de 2012 yılında başvurarak bu arsalar için muafiyet uygulanması talebinde bulunmuşlardır. Ancak arsaların Belediyemizde hiçbir beyanı olmadığı için 1986 yılına dönerek arsalara 1986 -2011 yılları için vergi tahakkuk ettirdik ve 2012 yılı için muafiyet uyguladık. Yaptığımız bu uygulama hakkında görüşleriniz nedir?

1994 yılında Belediyede memur olarak göreve başladım. Şuanda VHKİ kadrosunda 5. derecenin 3. kademesindeyim. Lise mezunuyum.11.08.1997 yılından bugüne kadar Yazı İşleri Müdürlüğü görevini tam 14 yıl 7 ay vekâleten yürütmekteyim. Yazı işleri Müdürü kadrosuna atanmada diploma dışında bütün şartlarım tutuyor. Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmeliğin 20/c bendi gereğince Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanlar, aranan şartları taşımaları kaydıyla, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan “yönetim”, “araştırma–planlama” ve “hukuk” hizmetleri gruplarında gösterilen kadrolara sınavsız atanabilir. Bu Yönetmelik kapsamındaki diğer kadrolara sınavsız atanmak için altı ay çalışmış olmak şartı aranmaz denilmektedir. Buna göre Yazı İşleri Müdürlüğü kadrosuna sınavsız atanabilir mi-yim veya 27 Mart 2012 tarihi itibariyle ve 28246 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişikliğinden faydalanabilir miyim?

27.03.2012 tarih ve 28246 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve Bakanlar Kurulunun 2012/2876 ka-rar sayılı açıklamasında; ekli Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin yürürlüğe konulması; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 7.2.2012 tarihli ve 2783 sayılı yazısı üzerine, 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Kanun ile 8.6.1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20.2.2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. 15.3.1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakan-lar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin Kapsam Başlıklı 2.maddesinin (g) bendinde;g) Başmüdür, işletme, müessese, fabrika, kombina ve meydan müdürlüklerine, taşra teşkilatı bölge ve il müdürü ile doğrudan merkeze bağlı taşra kuruluşlarının müdür kadrolarına ve bunların yardımcı-lıklarına, ilçe müdürü kadrolarına, yapılacak atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz denil-mektedir. Bu durumda ben İlçe Özel İdare Müdür vekili olarak görev yapmaktayım ve 657 sayılı Kanu-nun 68. maddesi ile ilçe müdürlüğü için aranan şartları taşımaktayım. Durumuma göre Bakanlar Kurulu Kararı göz önüne alındığında; görevde yükselme sınavına girmeden atamaya yetkili amirin onayıyla İlçe Müdürlüğüne atanmam mümkün mü dür?

5393 sayılı Belediye Kanununun 9 uncu maddesinde; “…belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkânları ölçüsünde gerekli ayni yardım ve desteği sağlar; kararlarında mahallelinin ortak isteklerini göz önünde bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini sağlamaya çalışır” denilerek, muhtarlara ayni yardım yapılacağı ve gerekli destek sağlanacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, 5393 sayılı Kanunun 15/i maddesi-ne göre, bağış kabul etmek belediyelerin yetki ve imtiyazları arasında yer almış, belediyelerin hibe veya bağış yapması Kanunda yer almamıştır. Belediyeler bağış ve hibe yapamazlar. Buna göre, belediyemizce muhtarlığa alınacak bilgisayarlar için nasıl bir yol izlenmeli. Örneğin, taşınır kodu "hediye amaçlı taşınırlar" olabilir mi? Yoksa demirbaşınıza kaydetmek kaydıyla ilgili muhtara kullanmak üzere mi vereceğiz?

Bilindiği gibi, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 102. maddesinde; ''Ticaret siciline kayıtlı olanlardan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda öngörülen ustalık belgesi istenmez'' denilmektedir. Bu bağlamda; Örneğin lokanta, berber, kuaför, güzellik salonları vs. gibi işyeri açacak olup da, Ticaret siciline kayıtlı olanlardan da ustalık belgesi istenmeyecek midir? Tica-ret siciline kayıtlı olmak, tüm ticari faaliyet dallarında ustalık belgesinden muafiyet anlamına gelir mi?

Belediyemize bağlı bulunan köylerin sınırları içersinde bazı firmalara ait, üretim kapasiteleri en az 3000-5000 olan tavuk kümesleri bulunmaktadır. Ancak bu kümesler bulundukları mevkide ki parseller itibariyle mücavir alan sınırlarımız dışındadır. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 4. maddesinin “h” bendinde anıldığı üzere kümesler, “u” bendine göre de belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binalar emlak vergisinden muaf tutulmuştur. Ancak “u” bendinin parantez içinde bulunan hükme göre, (Gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından kullanılan binalar hariç olmak üzere ticari sinai ve turistik faaliyetlerde kullanılan binalar için bu muafiyet hükümleri uygulanmaz) denilmiştir. Buna göre tavuk kümesleri emlak vergisinden muaf mı olmalı yoksa ticari olmaları sebebi ile emlak vergisi tahakkuku yapılmalı mıdır?

1- Belediyenin tüm faaliyetleri ile ilgili olarak almış olduğu mal ve hizmetlere ait faturalardaki KDV tutarları indirim konusu yapılabilir mi, yoksa KDV’sini tahsil ettiğimiz alanla ve faaliyetlerle ilgili olanlarımı indirim konusu yapabiliriz. Örneğin Belediyemizde sadece su hizmetlerine ait bedeller üzerinden KDV tahsilâtı yapılmaktadır. Yani sadece su hizmetlerine ilişkin giderlerimizin KDV’sini mi indirim konu-su yapabiliriz. Bu durumun yasal dayanağı nedir? 2- Belediyemiz hizmetlerinin aksamaması için mal ve hizmetleri temin etmekte ancak fatura bedeli mali sıkıntılardan dolayı hemen ödenememekte ve genelliklede daha sonraki tarihlerde ödenmektedir. Dolayısıyla da ödeme yapıldığı tarihlerde kayıtlara alınmaktadır. Böylece fatura içeriğinde yer alan KDV’lerde o dönemin KDV beyannamesinde beyan edilmektedir. Yani faturalar ödeme esasına göre kayıtlara alındığı için sonraki aylarda kayıt edilmekte ay atlamakta ve ait olduğu aydan sonraki aylarda beyan edilmektedir. Aynı şekilde Taşınır Mal Yönetmeliğine göre düzenlenmesi gereken Taşınır İşlem Fişleri de ödeme esasına göre takip edilmekte ambar girişlerinde bu tarihler baz alınmaktadır. Hem KDV Kanunu açısından hem Taşınır Mal Yönetmeliği açısından uygulamada ikilem içine düşmekteyiz. Birçok belediye ile istişare etmemize rağmen bizim yaptığımız uygulamanın aynısı görülmektedir. Yasal olarak uygulamada ne yapmamız gerekir.

Zabıta memuru kadrosunda bulunan ancak başkanlık oluru ile zabıta komiserliği görevini yürüten bir kişi araç kiralama hizmet alımında muayene ve kabul komisyonunda yetkili makamca görevlendirilebilir mi? Uzman kişimi olması gerekli, uzman kelimesi ne anlama geliyor? Ayrıca belirtilen komisyo-nun tüm üyeleri zabıta personelinden oluşmaktadır.

Personel çalışmalarına dayalı İhalelerde sözleşme bitiminde işçilerin kıdem tazminatlarının yüklenici tarafından ödenmesi için yapım işlerinde geçici kabul eksikleri için kesilen teminat gibi yüklenici ha-kedişlerinden kıdem tazminatları karşılığı %3 teminat kesilebilir mi?

Belediyemiz meclisince yapılan encümen üyeliği seçimlerine aday oldum. Toplam 4 aday ve ben dahil eşit oy aldık. Ancak, Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği’nin 20 inci maddesinin 2 inci fıkrasına göre eşitlik çıkması halinde kura yoluna gidilmesi gerekir iken, Meclis Başkanı 2. oylama yaparak seçimi gerçekleştirdi. Encümen seçiminde adaylar arasında eşitlik çıkması halinde kura yöntemi mi uygulanır, yoksa 13 üncü madde gereği yeniden oylama mı yapılır?

2009 yılında belediye başkanı tarafından 21 işçinin işine son verildi. Bu işçiler hem işlerini hem de içerdeki alacaklarını mahkemeye yoluyla kazandılar. Davalarını kazanmalarına rağmen belediye bu işçileri işe almadı. Bu işçi arkadaşlar da belediyenin banka hesaplarına icra koydurdular ve bankadaki hesapları çektiler bu işlemle ait nasıl bir muhasebe kaydı yapmamız gerekiyor.

2981 sayılı imar affı kanuna göre oluşturulan fon hesabı ile 775 sayılı Gecekondu Kanuna göre açılan gecekondu fon hesabının ayrı ayrı olması mı lazım yoksa ikisi de aynı hesapta olur mu?