2003 yılındaki belediye yönetimi tarafından gayri sıhhi işletmeler için verilen iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatımı o günkü şartlarda benden istenen koşulları yerine getirerek aldım.O günden bu yana sorunsuz olarak çalışmaktaydım Yaklaşık onbeş gün önce yapı kullanma iznim olmadığı gerekçesi ile iş yerim encümenin iş yeri açma ruhsatımın iptali kararı gerekçesiyle iptal edilip mühürlendi Bu durumdan daha önceki belediye mi? Yoksa ben mi sorumuyum? Uygulama doğru mu?Bu durum karşısında ne yapmalıyım?

turizm bakanlığından ruhsat almış bir tesis var,bu tesisin içerisinde otel,kafeterya,çok amaçlı salon,düğün salonu,restaurant,yüzme havuzu,halı saha,l.p.g.,akaryakıt istasyonu var.belediyemiz tarafından bu tesise işyeri açılış ruhsatı verilmiştir.şu an ise otele bağlı olarak internet salonu açılmıştır.bu internet salonu çok amaçlı salon katagorisine girermi,otel adına sosyal tesisi olarak işletebilirmi,yoksa buraya ayrı bir ruhsat düzenlenmelimidir.Ayrıca çok amaçlı salondan kasıt nedir kolları nelerdir.aydınlatırsanız çok memnun olurum.çalışmalarınızda başarılar diler saygılar sunarım.

efendim bizlerin mağduriyeti şu 2006 yılı vizelerimiz yapılmadığından dolayı kadro ya alınmadığımız gibi çıkışlarımızı da verecekler fakat bizim sigorta pirimlerimiz o yıllarda hep yattı ve bizde düzenli olarak maaşlarımızı aldık kurumun yaptığı bir yanlışlığın faturasını bizler mi çekeceğiz, ve bu konuda ne yapmamız lazım şimdiden teşekkürler.

Sorum: Emlak Vergilerinde veya encümen para cezalarının takibatını yaparken borçlu vatandaşa ilk önce ödemeye çağrıyı tebliğ alındılı olarak borçlu vatandaşa tebliğ ediliyor. Ondan sonra Ödeme Emri teliğ alındısı ile iletiliyor, borçlu vatandaş yine ilgisiz kalıyor kuruma olan borcunu yatırmıyor. Biz enson vatandaşa tebliğ edilen ödeme emrine istinade İCRA TETKİK MERCİ HAKİMLİĞİNE bizim adımıza tahsil edilmesi amacı ile mahkemeye veriyoruz. Bir çok vatandaş yatırıyor fakat bazı vatandaşlarımızda Mahkemeye verilen para miktarı kadar mahkemeye mal beyanında bulunuyor biz bu konuda bundan sonra nasıl bir yol izlemeliyiz. Belediyemizin İcra memuruda yoktur. Bizi bu konuda aydınlatırsanız memnun kalırız.

Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında; "Belediye ve bağlı kuruluşlarında norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir..." hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin beşinci fıkrasında ise; üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre sözleşmeli personel olarak istihdam edilenler hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş bulunmaktadır. Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilir. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar için iş sonu tazminatı ödenmez ve işsizlik sigortası primi yatırılmaz. Denilmektedir. Belediye Kanununda, üçüncü fıkraya göre çalıştırılacak personel hakkında sosyal güvenlik kuruluşu ile ilişkilendirilme yönünde bir hüküm bulunmamakla birlikte İçişleri Bakanlığının 31.10.2005 tarihli “Sözleşmeli Personel İstihdamı” ile ilgili yazısında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine tabi olacakları ve diğer hükümler bildirilmiştir. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 73,74 ve 75 inci maddelerinde işveren ve çalışanların prim oranları belirtilmektedir. Ayrıca; 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunun 46’ıncı maddesinde kimlerin bu kanunun kapsamda, kimlerin kapsama dahil olmadığı, 49’uncu maddesinde prim oranları ve 51’inci maddesinde de işsizlik ödeneğine hak kazanma şartları belirtilmiştir. 506 Sayılı Kanunda işsizlik sigortası primi ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. İçişleri Bakanlığının 31.10.2005 tarihli yazıları ve Ekindeki TAM ZAMANLI SÖZLEŞME örneği memurlara tanının haklardan bahsetmekte, ayrıca iş sonu tazminatıda memur gibi hesaplanmak, 5620 SAYILI KANUNDA SÖZLEŞMELİ PERSONELİN MEMUR SENDİKASINA ÜYE OLABİLECEĞİ BELİRTİLMEKTEDİR. İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ÖDENME ŞARTLARININ HEPSİNDE DE 1475 SAYILI İŞ KANUNUNDAN BAHSETMEKTEDİR. Yukarda belirtilen açıklamalar ışığında Belediye Kanununa göre sözleşmeli olarak çalıştırılarak personel adına işsizlik sigortası primi yatırılıp yatırılmayacağı, yatırılması halinde sözleşmenin yenilenmemesi veya herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işsizlik ödeneğinden yararlanıp yararlanamayacakları hususuna açıklık getirilmesi arz ederim. NOT: BU KONU TÜM BELEDİYELERİ İLGİLENDİRMEKTE OLUP, KONU HAKKINDA SSK VE İŞKUR'DAN NET BİR CEVAP ALINAMAMIŞTIR.

Değerli Hocam Benbu soruyu geçenlerde de sormuştum fakat henüz bir cevap alamadım. Sebze pazarında satış yapan pazarcı esnafı ile kurum olarak aramızda sözleşme imzaladık. Fakat buna rağmen bazı vatandaşlarımız pazar işgaliye harcını zamanın da yatırmamaktadır, bu işgaliye harcına gecikme zammı uygulayabilirmiyiz. Bizi bu kanoda aydınlatırsanız memnun kalırız.

Sevgili Hocam 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanuna göre pazar yerlerinden toplanan işgaliye harçlarına zamanında ödenmeyen işgal harcı için yasal olarak gecikme zammı uygulanırmı. Bize bu konuda yardımcı olursanın memnun kalırız. HOŞÇAKALINIZ

SORU 1:) Sayın hocam; 15.01.2001 tarihinde geçici işçi olarak belediyede çalışmakta iken 30.05.2007 tarihinde memurluğa geçtim. İşçilik dönemimden kalan yıllık izinlerimi nakdi olarak alabilirmiyim.? SORU 2:) İşçilik dönemimden doğan Tazminat hakkımı şimdi alabilirmiyim veya ne zaman alabilirim.? Teşekkür ederim.

Öncelikle böyle bir yardımı sağlamanızdan dolayı hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Soru: 1-) Mülkiyeti Belediyemize ait lojmanlarda kiracı olarak oturmakta iken kiracı vefat etmiş olup; belediyemize birikmiş 4000,00-YTL civarında kira borcu bulunmakta idi. Eşi ise Reddi ilhak (Alacağına ve borcunu kabul etmeme) kararını mahkemeye aldırdığı için bu parayı kimden ve nasıl tahsil edebiliriz. Veya Belediyem Meclisi kararı ile kira ve diğer borçlarını silebilirmiyiz? Soru: 2-) Mülkiyeti Belediyemize ait işyerlerinde kahvehane işletmeciliği yapılmaktadır. Bu yerler kira kontratı ile işletmecilere verilmiş olup; kahvehanedeki malzemeler işletmecilere aittir. Bu yerlerin yıllık kirası yaklaşık 2.500,00-YTL civarındadır. Bu yerler için biten kira kontratlarını meclis kararı ile ihale yapmadan uzatabilirmiyiz. Nasıl bir yol takip edebiliriz.? Soru:3-) Kasabamızdaki genel ekonomik sıkıntı nedeniyle belediye gelirleri olan su,emlak,çtv vs. gelirlerin tahsilatını yapamamaktayız. Su kesimi ve icra yolunada başvurduğumuz halde, vatandaşın sıkıntılarından dolayı bir sonuç alamamaktayız. Belde belediyesi olmamız nedeniyle vatandaş ile bu konuda sürekli karşı karşıya gelmekteyiz. Bu konuda nasıl bir yol takip edebiliriz. Bu konu ile ilgili olarak sorumluluğumuz nedir.(Personel ve başkan olarak)

Vereceğiniz aydınlatıcı yorum ve bilgilerden dolayı teşekkür ederim. İlçemizde bulunan resmi kurumlardan TCK şube müdürlüğü ile su ücretleri ve tarifeleri konusunda ayrılığa düşmekteyiz. 2005 yılı mali bütçe kanununun 37 nci maddesi (f) bendinde yer alan "Belediyeler ile büyükşehir belediyelerince kamu kurum ve kuruluşlarına uygulanacak su tarife bedelleri, özel işyerlerine uygulanan en düşük tarife bedelini aşamaz" ifadesi ile su satış tarifemizi 2005 yılında bu fıkraya göre uyguladık 2006-2007 mali yıllar bütçe kanunlarında bu ifadenin olmaması ve bu yılları bağlamayacağı ile 2006 ve 2007 yıllarına ait resmi kurumlara uygulanan su tarifelerimizi uyguladık. ilçemizde bulunan TCK şube şefliği ve bağlı olduğu bölge müdürlüğü tarifelerde 2005 yılı bütçe kanununun 37 nci maddesi (f) bendi gereğince su faturalarının işyerlerine uygulanan tarifeden uygulanmasını yoksa faturaların ödenemeyeceğini bildirdi. 2005 yılı bütçe kanununun 37 nci maddesi (f) bendinin sonraki yıllarda uygulanıp uygulanmayacağı konusunda aydınlatıcı bilgilerinizi bekler ilginize teşekkür ederim. H.Murat Yüce Oltu Belediyesi