Yeni Türk Ceza Kanununda ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma suçları
- Makale Arşivi
Yeni Türk Ceza Kanununda ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma suçları
Kadir ÇELİK
765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 366, 367 ve 368 inci maddelerinde karşılığını bulan, devlet memurları için 205 ve 208 inci maddelerinde hüküm altına alınmış bulunan devlet alım - satımına fesat karıştırmak, kamu taahhütlerine hile karıştırmak ve arttırma ve eksiltmelere fesat ve hile karıştırmak suçları 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nun 235 inci maddesinde ihaleye fesat karıştırma ve 236 ncı maddesinde ise edimin ifasına fesat karıştırma suçları olarak yeniden düzenlenmiştir.
Yazılı ve görsel medyamızda, gün geçmez ki ihaleye fesat karıştırma suçuna ilişkin bir habere rastlamamış olalım. Hemen her gün bu konularda bir haberle karşılaşmaktayız. Ancak haberler dikkatlice okunduğunda çoğu kez başlıkları ile içerikleri arasında ciddi çelişkilerin olduğu daha da önemlisi haberlerde olumsuz ve yanlış yönlendirmelerin bulunduğu anlaşılmaktadır. İhaleye fesat karıştırma suçunun maddi unsurları olsun veya olmasın konu hemen ihaleye fesat karıştırma suçu olarak sunulmaktadır.
Basınımızda yer alan “... İhaleye fesat karıştırmanın ötesinde burada başka bir şey var. Açıktan bir hukuk dışı uygulama var…” [1] şeklinde süre giden bir söyleşide; sözkonusu ihalede, ihaleye fesat karıştırma fiilinin bulunduğu anlatılmakta, aslında söz konusu ihalede hukuk adına elle tutulur hiçbir şeyin olmadığı yapılan işlemin başından sonuna hukuk dışı uygulamalar içerdiği izah edilmek istenmektedir. Ancak seçici olmayan dikkatsiz bir okumayla bu söyleşide yer alan ifadelerin; ihaleye fesat karıştırma fiilinin hukuk dışı bir uygulama olmadığı veya açıktan bir hukuk dışılık olmadığı bir başka ifadeyle kapalı hukuk dışılıkların açıktan hukuk dışılıklar karşısında meşru sayılabilecekleri, … Şeklinde algılanması da mümkün görülmektedir.
“Meclis Adalet Komisyonu üyesi Bekir Bozdağ, Başsavcı Ok'un yeni TCK’ nın 235. maddesi ile ilgili yorumunun hatalı olduğunu belirtti. 'İhaleye fesat karıştırma' ile ilgili eski ve yeni TCK’ da yer alan hükümler arasında farklılık bulunmadığını belirten Bozdağ, "Yeni TCK’ nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma suçu daha detaylı olarak düzenlenmiştir. 235. maddede ihaleye fesat karıştırma sayılacak unsurlar 4 bent halinde sayılmıştır. Başsavcı suçun unsurlarının oluşması için 'hile' unsurunu getirildiğini belirtiyor. Bu sadece 'a' bendi için getirilmiş bir unsurdur. 'b,c ve d' bentleri için hile unsurunun aranmasına gerek görülmemiştir. İhaleye fesat karıştırma sayılan bütün hususlar bu madde kapsamında suç olarak değerlendirilebilir" dedi. 235. maddenin doğru okunması gerektiğini belirten Bozdağ, "Bu nedenle eylemin görevi kötüye kullanma olduğu değerlendirilerek zamanaşımına girdiğinin yorumlanması eksik bir değerlendirmedir. Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan sıfatıyla doğru değerlendirme yapacağını ümit ediyorum" diye konuştu. '' [2] şeklinde basına yansıyan bir haberde ise Meclis Adalet Komisyonu üyesi, Başsavcının TCK’ nın 235. maddesi ile ilgili yorumunun hatalı olduğunu belirtmektedir. İhaleye fesat karıştırma suçunun yasa koyucular ile uygulayıcıları (yargıçlar) tarafından farklı algılanıyor ve anlaşılıyor olması karşısında, doğrudan basın mensuplarının yorumuyla aktarılan haberlerde bulanabilecek yanlışlar veya algılama yanlışları karşısında elbette daha da hoşgörülü olmamız gerekmektedir.
Doğru bilgilenmek ve bilgilendirmek adına, ihaleye fesat karıştırma ve edimin ifasına fesat karıştırma suçlarının ne olduğu hususunda kısa bir kaynak taramasıyla ulaşılan bilgileri sizlere de aktarmak için kaleme alınan bu yazıda; özellikle madde gerekçelerine bağlı kalınarak açıklamalarda bulunulacaktır.
İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA
İhaleye fesat karıştırma suçu 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nun 235 inci maddesinde düzenlenmiştir. Ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde yer alan ihaleye fesat karıştırma suçu, topluma karşı işlenen suçlar kapsamında olup, Bu suçun faili durumunda olan memurlar hakkında 4483 sayılı Memurlar Ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmamakta, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet Ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’nun 17 nci maddesi hükmü gereği genel hükümlere göre işlem yapılmaktadır.
İhaleye fesat karıştırma
MADDE 235 -
(1) (Değ.31.03.2005 gün 5328 S.K.) Kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihalelerine fesat karıştıran kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Aşağıdaki hâllerde ihaleye fesat karıştırılmış sayılır:
a) Hileli davranışlarla;
1. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek,
2. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak,
3. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olduğu hâlde, sahip olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakmak,
4. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı hâlde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak.
b) Tekliflerle ilgili olup da ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağlamak.
c) Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek.
d) İhaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatı etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmaları.
(3) İhaleye fesat karıştırma sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmiş ise, ceza yarı oranında artırılır. Zararın meydana gelmiş olduğu sabit olmakla birlikte miktarının belirlenememiş olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını engellemez.
(4) İhaleye fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.
(5) Yukarıdaki fıkralar hükümleri, kamu kurum veya kuruluşları aracılığı ile yapılan artırma veya eksiltmeler ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler veya kooperatifler adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara fesat karıştırılması hâlinde de uygulanır.
Madde metninde ihaleye fesat karıştırma suçu tanımlanmıştır. Bu hükümle korunmak istenen hukukî değer, kamusal faaliyetlerin ve özellikle kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihalelerinin “dürüstlük” ilkesine uygun olarak yürütüleceğine dair kamu görevlilerine duyulan güvendir.
26.9.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve “imar kirliliğine neden olma” başlıklı 184 üncü maddesi, yayımı tarihinde yürürlüğe giren “ çevrenin kasten kirletilmesi” başlıklı 181 inci maddesinin birinci fıkrası ile “çevrenin taksirle kirletilmesi” başlıklı 182 nci maddesinin birinci fıkrası, yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra, yürürlüğe girecek olan, diğer hükümleri, 01.04.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nun 235 inci maddesinin ilk düzenlenişinde yer almayan ve ciddi bir eksiklik olan yapım ihaleleri de 31.03.2005 gün ve 5328 sayılı Kanunla ihaleye fesat karıştırma suçunun konusu haline gelmiştir.
Suçun konusu, mal veya hizmet alım veya satımına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihaleleridir. İhalenin konusunun, suçun oluşması açısından bir önemi yoktur. İhaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için, yapılan ihalenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi bir ihale olması da şart değildir. Önemli olan yapılan ihalenin birinci fıkrada belirtilen türden olması yani kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile yapım ihalelerine ilişkin olması yeterli olacaktır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 235 inci maddesinde düzenlenen ve açıklamaya çalıştığımız suç ihaleye fesat karıştırmakla oluşan bir suç olduğuna göre ihale işlemlerinin neler olduğunu belirlemekte gerekmektedir. İhale; kanunlarında belirtilen usul şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayını müteakip sözleşme imzalanması ile tamamlanan işlemleri ifade eder. Bir başka ifadeyle sözleşme imzalanmasına kadarki idari işlemlerin bütünü ihale sürecini oluşturmaktadır. Sözleşmenin imzalanması ile birlikte ihale süreci de sona ermektedir. Belirtilen bu süreçte ihaleye fesat karıştırılması suçun maddi unsurunu oluşturmaktadır.
İhaleye fesat karıştırılması suçu sadece ihale sürecinde yer alan kamu görevlileri ile ilgili değildir. Bu suçun faili İhaleye bizzat katılmayan veya zaten katılacak durumda da olmayanlar dâhil herkes olabilmektedir.
Bu suçu oluşturan, ihaleye fesat karıştırma hareketlerinin neler olduğu, maddenin ikinci fıkrasında sayılmıştır. Bir ihale sürecinde bu hareketlerden bir veya bir kaçının gerçekleşmesi durumunda ihaleye fesat karıştırılmış olur.
Maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde hileli davranışlarla ihaleye fesat karıştırma hâlleri belirlenmiştir. İhaleye fesat karıştırmadan söz edilebilmesi için bu fiillerden herhangi birinin hileli davranışlarla gerçekleşmesi gerekir. Hileli davranışlarla gerçekleştirilen bu fiiller sırasıyla şunlardır:
1. “Hileli davranışlarla” İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek,
2. “Hileli davranışlarla” İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak,
3. “Hileli davranışlarla” Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olduğu hâlde, sahip olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakmak,
4. “Hileli davranışlarla” Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı hâlde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak.
Yeterli açıklıkta tanımlan bu fiiller hileli davranışlarla gerçekleşmekte ve ihalelerde saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenirlik, gizlilik, kamuoyu denetimi, ihtiyaçların uygun şartlarda ve zamanında karşılanması, kaynakların verimli kullanılması gibi temel ilkelerin yok sayılması sonucunu doğurmaktadır. Bu sonuç korunmak istenen hukuki değerin yani ihalelerin “dürüstlük” ilkesine uygun olarak yürütüleceğine dair kamu görevlilerine duyulan güvenin açık bir şekilde sarsılması demektir. Maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde sayılan hileli davranışla ihaleye fesat karıştırma fiilleri, sair kişilerden ziyade ihale sürecinde yer alan kamu görevlilerince (ihale komisyonu üyeleri, ihale yetkilileri) gerçekleştirilebilecek fiiller olarak karşımıza çıkmaktadır.
Fıkranın (b) bendine göre ise ihale sürecinde, tekliflerle ilgili olup da, ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağlamak, ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturmaktadır. Bu durumda hile yoktur. Ancak, gizli kalması gereken bilgilerin başkalarının bilgisine sunulması, ihalenin objektif ve serbest rekabet şartlarında yapılmasını engellemektedir.
Fıkranın (c) bendinde, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek, ihaleye fesat karıştırma olarak kabul edilmiştir. Cebrin, doğrudan ihalede rekabeti sağlayacak, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek şeklinde tezahür etmesi gerekirken, tehdidin ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilere doğrudan yönelik olması aranmamaktadır. İleride gerçekleşmesi mümkün olan ve ihaleye katılmak isteyenlerin veya katılanların yakınlarına veya mallarına yönelik bir tehdit ile İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemeye yönelik fillerin varlığı yeterli olmaktadır.
Fıkranın (d) bendine göre, ihaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatı etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmaları, ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturmaktadır. Çünkü bu fiiller, ihalenin objektif ve serbest rekabet şartlarında yapılmasını engeller.
İhalelerin “dürüstlük” ilkesine uygun olarak yürütüleceğine dair kamu görevlilerine duyulan güvenin sarsılmasına neden olan ve ihalenin objektif ve serbest rekabet şartlarında yapılmasını engelleyen maddenin ikinci fıkrasında sayılan bütün bu seçimlik hareketlerden herhangi birinin veya birkaçının gerçekleştirilmesi durumunda, - (a) bendinde sayılan hareketlerin hileli davranışlar ile gerçekleşmiş olması gerekir - ihaleye fesat karıştırma suçu gerçekleşmiş olur. İhaleye fesat karıştırma suçunun faili olabilmek için kişi ile işlediği suçun maddi unsurları arasındaki psikolojik bağı ifade eden kastın bulunması zorunludur. Kastın varlığı için ise suçun kanuni tanımındaki maddi unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İhalenin sonuçlanmaması, iptal edilmesi gibi nedenlerle ihalenin tamamlanamamış olması İhaleye fesat karıştırma suçunu ortadan kaldırmamaktadır. İhalenin objektif ve serbest rekabet şartlarında yapılmasını engellemeye yönelik ve madde metninde yazılı maddi unsurların kasten gerçekleştirilmiş olması suçun oluşması ve suçun faili olmak için yeterli görülmüştür.
Suç failinin (bilerek ve isteyerek ihaleye fesat karıştırma fiilini gerçekleştiren kişinin) hangi saikle hareket ettiği önemli değildir. Bu sonucu bilmesi ve istemesi yeterli olduğundan genel kast yeterli olacaktır. Ancak hileli davranışlar ile ihaleye fesat karıştırma fillerinin tespitinde, hileli davranışın bulunup bulunmadığı noktasında yorum farklılıkları bulunabilir ki mevzuatın yorumlanmasından kaynaklanan veya belge içeriğinde tereddüde düşülen hususların bulunması gibi nedenlerle ihale sürecinde yer alan görevlilerce takdiri hatalar yapılmış olması dışında, basit bir incelemeyle herkesçe açıkça yeterli ve geçerli bulunabilecek olan bir belgenin geçersiz sayılması veya geçersizliği ve yetersizliği şüphe gerektirmeyecek şekilde açık olan bir teklif veya belgenin geçerli sayılması ihaleye fesat karıştırma fiilinin kasıtlı işlendiği kanaatine varabilmek için yeterli olacaktır.
İhale işlemlerinin hazırlanması, yürütülmesi ve sonuçlandırılması sürecinde yer alan kamu görevlilerinin, “eşitlik ve dürüstlük” ilkesinin tesisi amacıyla, her şeyden önce, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 17 nci ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 83 üncü maddelerinde belirtilen, ihalenin objektif ve serbest rekabet şartlarında yapılmasını engelleyen yasak fiil ve davranışlarda bulunmamaları, yasak fiil ve davranışlarda bulunulmasına ise izin vermemeleri gerekmektedir.
Maddenin üçüncü fıkrasına yer alan, ihaleye fesat karıştırma sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmiş ise, ceza yarı oranında artırılır. Zararın meydana gelmiş olduğu sabit olmakla birlikte miktarının belirlenememiş olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını engellemez. Hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere, ihaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için, ilgili kurum veya kuruluşun herhangi bir zarar görmesi gerekmemektedir. İhaleye fesat karıştırma sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zararın meydana gelmiş olması, bu suçun nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir ve kişinin ilgili suçtan dolayı daha ağır bir cezayla cezalandırılmasını gerektirmektedir. Bu durumda da zararın meydana gelmiş olması yeterlidir. Meydana gelen zararın miktarının tam olarak belirlenmesine gerek bulunmamaktadır.
Maddenin dördüncü fıkrasına yer alan, ihaleye fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar. Hükmünden ise ihaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için kamu görevlilerinin ve sair kişilerin bir menfaat temin etmiş olmalarının gerekmediği de anlaşılmaktadır. Aksi takdirde, yani ihaleye fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin edilmiş olması hâlinde, bu menfaat temini bir başka suçu oluşturuyor ise menfaat temin eden görevli kişiler, ihaleye fesat karıştırma suçundan dolayı cezalandırılacakları gibi ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.
Maddenin beşinci fıkrasında ihaleye fesat karıştırma suçunun uygulama alanı genişletilmiş, ihalenin geniş anlamda kamusal bir faaliyet olarak icra edilmiş olması da kapsama dâhil edilmiştir. Buna göre; yukarıdaki fıkralar hükümleri, sadece kamu adına ve hesabına yapılan ihaleler açısından değil, kamu kurum veya kuruluşları aracılığı ile yapılan artırma veya eksiltmeler ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler veya kooperatifler adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara fesat karıştırılması hâlinde de uygulanacaktır.
EDİMİN İFASINA FESAT KARIŞTIRMA SUÇU
765 sayılı TCK’ nun ihaleye fesat karıştırma suçunu düzenleyen 205 inci maddesinde, edimin ifası sürecindeki fiiller de ihaleye fesat karıştırma kapsamında değerlendirilmekteydi. Kanunlarında belirtilen usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayını müteakip sözleşme imzalanması ile tamamlanmakta olan ihale sürecinden sonra işleyen süreç, yeni TCK’nda edimin ifasına fesat karıştırma suçu olarak 236 ncı maddede ayrıca düzenlenmiştir. Suçun unsurları dikkate alındığında, sözleşmenin imzalanmasından sonraki sürecin ihale sürecinden ayrı olarak bağımsız bir suç olarak tanımlanmış olmasının daha anlamlı olduğu görülmektedir.
Edimin ifasına fesat karıştırma
MADDE 236
(1) Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edimin ifasına fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Aşağıdaki fiillerin hileli olarak yapılması hâlinde, edimin ifasına fesat karıştırılmış sayılır:
a) İhale kararında veya sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malın teslim veya kabul edilmesi.
b) İhale kararında veya sözleşmede belirtilen miktardan eksik malın teslim veya kabul edilmesi.
c) Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.
d) Yapım ihalelerinde eserin veya kullanılan malzemenin şartname veya sözleşmesinde belirlenen şartlara, miktar veya niteliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi.
e) Hizmet niteliğindeki edimin, ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara göre verilmemesine veya eksik verilmesine rağmen verilmiş gibi kabul edilmesi.
(3) Edimin ifasına fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.
Bu maddede tanımlanan, edimin ifasına fesat karıştırma suçu, sadece kamu kurum veya kuruluşlarına karşı girişilen taahhütlerin yerine getirilmesiyle sınırlı tutulmamıştır. Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edimin maddenin ikinci fıkrasında sayılan hileli davranışlar ile yerine getirilmemiş veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirilmiş olması da edimin ifasına fesat karıştırma olarak değerlendirilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında;
1. İhale kararında veya sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malın teslim veya kabul edilmesi,
2. İhale kararında veya sözleşmede belirtilen miktardan eksik malın teslim veya kabul edilmesi,
3. Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen, süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi,
4. Yapım ihalelerinde eserin veya kullanılan malzemenin şartname veya sözleşmesinde belirlenen şartlara, miktar veya niteliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi,
5. Hizmet niteliğindeki edimin, ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara göre verilmemesine veya eksik verilmesine rağmen verilmiş gibi kabul edilmesi.
Şeklinde, sayılan edimin ifasına fesat karıştırma niteliğindeki hareketlerin ortak özelliği hileli davranışlar ile yapılmış olmasıdır. Herkesin faili olabileceği ve beş bent içerisinde sayılan bu seçimlik hareketlerden herhangi birinin veya birkaçının hileli davranışlarla yani kasten yapılmış olması halinde edimin ifasına fesat karıştırma suçu geçekleşmiş olur.
Edimin ifasına fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için, herhangi bir zararın meydana gelmiş olması gerekmediği gibi kamu görevlilerinin ve sair kişilerin bir menfaat temin etmiş olmaları da gerekli değildir. Aksi takdirde, yani edimin ifasına fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin edilmiş olması hâlinde, menfaat temin eden görevli kişiler ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.
KAYNAKÇA
DÜNDAR İlhami, “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar” http: //www.ceza- bb.adalet.gov.tr/makale/183.doc
ERDAĞ Ali İhsan, “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar” http://www.ceza- bb.adalet.gov.tr/makale/100.doc
EROL Haydar, “Yeni Türk Ceza Kanunu” Yayın Matbaacılık, Ankara 2005
KARABEYOĞLU Hamdi Ünal, “Gerekçeli Türk Ceza Kanunu” http://www.ceza- bb.adalet.gov.tr/makale/130.doc
KARACA Bilal, “Türk Ceza Yasası ve İhaleye Fesat Karıştırma” www.barobirlik.org.tr/calisma/basinda-yargi/2005/09/20.htm
KAYA Özgür Katip, “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” http://www.ceza- bb.adalet.gov.tr/makale/170.doc
ÖZGENÇ İzzet, http://www.edb.adalet.gov.tr/sorularacevaplar.htm
* İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Başkontrolörü Kadir ÇELİK'in Yerel Yönetim ve Denetim Dergisinin Mayıs 2006, Cilt 11 Sayı 5'de yayımlanan makalesi
[1] http://www.atakoygazete.com.tr//hb0510-01.htm
[2]ÇETİN Bilal/Ankara/YeniSafak/ www.barobirlik.org.tr/calisma/basinda-yargi/2006/03/05.htm