631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci Maddesine İlişkin Değerlendirme

  • 19.02.2025

Kamuoyunda, memur ve kamu görevlilerinin birden fazla yerden ücret almasının sınırlandırılmasına dair madde olarak bilinen 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesine ilişkin yerel yönetimlerde belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve il genel meclisi üyeleri özelinde tereddütler yaşanmaktadır.

Bu çalışmada Mahalli İdareler Kontrolörleri Orhan ÖZKAN ile İhsan SARI tarafından yaşanan tereddütlere değinilmekte, bu tereddütlerin giderilmesine yönelik bir çağrı yapılmaktadır.

631 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN 12. MADDESİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

GİRİŞ

631 sayılı Memurlar Ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali Ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 13.07.2001 tarihli ve 24461 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, bu KHK’nın bazı maddelerindeki düzenlemeler farklı tarihlerde yürürlüğe girmiştir.

Kamuoyunda memur ve kamu görevlisinin almış olduğu huzur hakkının sınırlandırılmasına dair madde olarak bilinen 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesi, ilk olarak 666 sayılı KHK ile değişikliğe uğramış ve son olarak da 26.07.2024 tarihli ve 32613 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7521 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle revize edilmiştir. Söz konusu son değişiklikten sonra 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin yürürlük tarihi 01.01.2025 olarak yasa koyucu tarafından belirlenmiş, nihayetinde bu düzenleme 01.01.2025 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin uygulanmasına ilişkin farklı yorumlamalarda bulunularak yerel yönetimlerimizden tarafımıza sıkça sorular sorulmakta, bu durumun karmaşık bir hale evrildiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesi gereği yerel yönetimlerde belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri özelinde görevli olanlara ücret, ikramiye, huzur hakkı vb. her ne ad altında olursa olsun yapılacak ödemelerde yaşanan tereddütlere değinilecek ve uygulamadaki sorunların çözümüne yönelik çağrı yapılacaktır.

1. 631 SAYILI KHK İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

631 sayılı Memurlar Ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali Ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, ilk olarak 13.07.2001 tarih ve 24461 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu KHK’nın bazı maddelerinin yürürlük tarihi farklı zamanlarda tekemmül ettirilmiştir.

Çalışmanın ana temasını oluşturan ve yerel yönetimler tarafından tereddüte mahzar olan ilgili madde 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesidir. 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin değişiklikten önceki ilk halinde “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinden asli kadro ve görevleri dışında, kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir. Bu maddenin uygulanmasında oluşacak tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü bulunmaktaydı.

Daha sonra 02.11.2011 tarih ve mükerrer 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 666 sayılı KHK’nın 5 inci maddesinin (s) fıkrası ile değiştirilen ve 15.01.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinde; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinden, kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir. Bu maddenin uygulanmasında oluşacak tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” şeklinde değişiklik yapılmış ve 01.01.2025 tarihine kadar bu içerik uygulanmıştır. Bu değişiklikle beraber madde metninden “asli kadro ve görevleri dışında” ibaresi kaldırılmış ve aynı maddede yer alan “bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir” ibaresi “kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir” şeklinde değiştirilmiş ve buna göre teselsül ettirilmiştir.

15.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren bu değişikliğe göre belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin ve il genel meclisi üyelerinin 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesi kapsamında sayılıp sayılmayacağına dair meydana gelen sorulara, İçişleri Bakanlığının talebi üzerine tereddütleri gidermeye yetkili olan Maliye Bakanlığı tarafından görüş verilmiş ve bu görüş İçişleri Bakanlığınca yerel yönetimlere iletilmiştir. Bu çerçevede Maliye Bakanlığının 08.08.2012 tarih ve 8674 sayılı tereddütleri gidermeye ilişkin açıklamış olduğu görüş yazısında özetle;

“1- İl genel meclisi üyelerinin 2972 sayılı Kanun hükümleri uyarınca seçilmiş olmaları dolayısıyla üstlendikleri il genel meclisi üyeliği görevi için 5302 sayılı Kanun kapsamındaki ödemelerden yararlandıkları ve bu görev dışında uhdelerinde başka bir kamu görevi bulunmadığı hususları göz önüne alınarak, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin anılan 12 nci maddesinin il genel meclisi üyelerini kapsamadığı,

2- Büyükşehir belediye meclisi ile belediye meclis üyelerinin 2972 sayılı Kanun hükümleri uyarınca seçilmiş olmaları dolayısıyla üstlendikleri belediye meclis üyeliği görevleri için 5216 ve 5393 sayılı Kanun kapsamındaki ödemelerden yararlandıkları ve bu görevleri dışında uhdelerinde başka bir kamu görevi bulunmadığı hususları göz önüne alınarak, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin anılan 12 nci maddesinin büyükşehir belediye meclisi ile belediye meclisinin seçilmiş üyelerini kapsamadığı,

 3- 2972 sayılı Kanun hükümleri uyarınca seçimle göreve gelmiş olmalarından dolayı 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin anılan 12 nci maddesinin büyükşehir ve diğer belediye başkanlarını kapsamadığı, (…) değerlendirmektedir.” denilmiştir. Dolayısıyla, 2972 sayılı Mahalli İdareler İle Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun hükümleri uyarınca seçimle göreve gelen (belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve il genel meclisi üyeleri) bu madde dışında bırakılmış, memurlar ve diğer kamu görevlileri kapsam dahilinde kalmıştır.

2. BELEDİYE BAŞKANI, BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ VE İL GENEL MECLİSİ ÜYELERİNE YAPILAN ÖDEMELER

Belediye Kanunun 39 uncu maddesine göre belediye başkanının alacağı aylık brüt ödeneğe ilişkin bilgiler açıklanmaktadır. Bunun yanında, yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa ekli K cetvelinde belirtilen gösterge rakamı da 5393 sayılı Belediye Kanununun 39 uncu maddesinde belirtilen gösterge rakamına eklenmektedir. Bu iki gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılması sonucunda bulunan tutar, belediye başkanının aylık ödeneği olarak hesaplanmaktadır. Bu tutarlara ayrıca, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 40 ncı maddesindeki gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunan tutar ilave edilmektedir.

Belediye başkanının her ay alacağı bu ödeneğin yanında, belediye meclisinin ve belediye encümenin başkanı olması sıfatıyla, meclis ve encümen toplantılarına katıldığı gün sayısına göre huzur hakkı ve ödenek verilmektedir. Bu ödeneğin teferruatları, 5393 sayılı Belediye Kanununun 32 nci ve 36 ncı maddesinde açıklanmaktadır.

Belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyeleri, katıldıkları meclis toplantıları sonucunda huzur hakkı almaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Huzur ve izin hakkı” başlıklı 32 nci maddesinde; “Meclis başkan ve üyelerine, meclis ve komisyon toplantılarına katıldıkları her gün için, 39 uncu madde uyarınca belediye başkanına ödenmekte olan aylık brüt ödeneğin günlük tutarının üçte birini geçmemek üzere meclis tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenir. Huzur hakkı ödenecek gün sayısı, 20, 24 ve 25 inci maddelerde belirtilen toplantı günü sayısından fazla olamaz ve meclis üyelerine aynı gün için birden fazla huzur hakkı ödenemez.” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. İl genel meclisi üyeleri için 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 24 üncü maddesinde; “Meclis ve komisyon toplantılarına katıldıkları her gün için; il genel meclisi başkanına 6000 gösterge, diğer meclis üyelerine 2200 gösterge rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir.” hükmü bulunmaktadır. Belediye meclisi ve il genel meclisi üyeleri aynı zamanda encümen üyesi de olabilmektedir. Encümen üyesi olan belediye meclisi üyeleri, 5393 sayılı Belediye Kanununun “Encümen üyelerine verilecek ödenek” başlıklı 36 ncı maddesindeki “Belediye encümeni başkan ve üyelerine, nüfusu 10.000'e kadar olan belediyelerde (3.500), nüfusu 10.001-50.000'e kadar olan belediyelerde (4.500), 50.001-200.000'e kadar olan belediyelerde (6.000) ve 200.001'in üzerinde olan belediyelerde ise (7.500) gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek verilir. Encümenin memur üyelerine bu tutarların yarısı ödenir.” hüküm gereğince, encümen üyesi olan il genel meclisi üyeleri ise 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 28 inci maddesindeki hüküm gereğince, buradan da ödenek alabilmektedir. Öte yandan, belediye meclisi üyeleri ve il genel meclisi üyeleri ihtisas komisyonu ve denetim komisyonunda da yer almakta ve bu komisyonlarda da 5393 sayılı Belediye Kanununun 32 nci maddesi ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 24 üncü maddesi gereğince huzur hakkı almaya hak kazanmaktadır.

Belediye meclisi üyeleri arasından nüfusla bağlantılı olarak başkan yardımcısı görevlendirilebilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinde; “…Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50.000'e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50.001-200.000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200.001-500.000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500.000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir…” hükmü yer almaktadır. Görüleceği üzere meclis üyelerinin belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirilmeleri halinde aylık ödeneğe hak kazanacağı hükme bağlanmıştır.

Belediyelerin ve il özel idarelerinin ilgili mevzuatları gereğince doğrudan veya dolaylı olarak sermayesine sahip olduğu şirketleri bulunmaktadır. Buna göre, belediyeler 5393 sayılı Belediye Kanununun 70 inci maddesi, il özel idareleri ise 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 52 nci maddesi uyarınca şirket kurabilmektedir. Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Anonim şirketin organları yönetim kurulu ve genel kuruldur. Esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla yönetim kuruluna huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebileceği belirtilmiştir. Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan esas sermayesi belirli olan şirkettir. Limited şirketin organları müdürler kurulu ve genel kuruldur. Esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla müdürler kuruluna huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebileceği hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, belediye başkanının ve belediye meclis üyelerinin belediye ve ilgili kuruluşlarında (bağlı kuruluşları, doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketler); il genel meclisi üyelerinin ise il özel idaresi ve ilgili kuruluşlarında (bağlı kuruluşları, doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketler) mevzuat hükümleri gereği birden fazla yerden almakta oldukları gelirleri (ödenek, huzur hakkı, ücret vs.) bulunmaktadır.

3. 631 SAYILI KHK’NİN 12 NCİ MADDESİNİN SON HALİ VE YAŞANAN TEREDDÜTLER

26 Temmuz 2024 tarihli ve 32613 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7521 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle birlikte, 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinde değişiklik yapılmış ve bu değişiklik 01.01.2025 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bu maddenin son haline bakıldığında; “10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetveller kapsamındaki kamu idareleri ve bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar, sermayesinin yarısından fazlası tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait olan ortaklıklar, fonlar, döner sermayeler, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin bağlı kuruluşları, kurdukları veya üye oldukları birlikler ile doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketler, kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler, özelleştirme kapsam ve programında bulunanlardan sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait kuruluşlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen her statüdeki personel ile belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri ve il genel meclisi üyelerinden; özel veya kamu ayrımı gözetilmeksizin her statüdeki kurum ve kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir.

Birinci fıkra kapsamındakilere, anılan fıkra kapsamında yürütülen görevler nedeniyle huzur hakkı, ücret, ikramiye gibi her ne ad altında olursa olsun bir ayda yapılabilecek ödemelerin toplam net tutarı, (108.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. İlgililere bu fıkrada belirtilen üst sınıra tabi ödemeler dışında, söz konusu görevler nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir ad altında ayni veya nakdi menfaat sağlanamaz.

Birinci fıkra kapsamındakiler, birinci fıkraya tabi olarak yürüttükleri görevleri ve birden fazla görev olması halinde hangi görevin ücretini alacaklarını asli görevli oldukları kuruma beyan eder.

Birinci fıkra kapsamında yürütülen görevler karşılığında ödenmesi öngörülen tutarlar, ilgili kurum veya kuruluşlarca brüt tutarları üzerinden gerekli vergi kesintileri yapılarak ilgilinin asli görevli bulunduğu kurumca bildirilen bir emanet hesabına yatırılır. İlgililere mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeye ilişkin işlemler bu maddede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde asli görevli bulundukları kurumlarca herhangi bir vergi kesintisi yapılmaksızın gerçekleştirilir ve üst sınırı aşan ya da ücret alınamayan görevlere ilişkin ödeme tutarları genel bütçe kapsamındaki idarelerde genel bütçeye, diğer idarelerde ise ilgili kurum bütçesine gelir kaydedilir.

Birinci fıkra kapsamında bulunmayan kişilerden; birinci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşların anılan fıkrada belirtilen kurul ve organlarında görev alanlar (bu kurum ve kuruluşlara ait olmayan hisseleri temsilen görev alanlar hariç) ile hisse oranına bakılmaksızın birinci fıkra kapsamında sayılanlar dışındaki kamu payı veya temsil hakkı olan kurum ve kuruluşların söz konusu kurul ve organlarında kamuyu temsilen görev alanlar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. Ancak, bunların bu fıkrada belirtilenler dışında kalan diğer kurum ve kuruluşlardaki görevleri hakkında bu fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu fıkra kapsamına girenler için üçüncü fıkranın uygulanmasında asli görevli olunan kurum için düzenlenen yetki ve sorumluluklar bunların temsil ettikleri veya görevli oldukları kurum ve kuruluşlar tarafından yerine getirilir.

Diğer mevzuatın bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir.şeklinde hükümler içermektedir.

Yapılan düzenlemeyle özel veya kamu ayrımı gözetilmeksizin her statüdeki kurum ve kuruluşun yönetim ve denetim organlarında görev alan her statüdeki kamu görevlilerine (belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve il genel meclisi üyeleri dahil) kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerden sadece biri için ödeme yapılması öngörülmüş ve yapılacak ödemelere üst sınır getirilmiştir.

Yukarıda sayılan görevde bulunanlara bu görevler nedeniyle huzur hakkı, ücret, ikramiye gibi her ne ad altında olursa olsun bir ayda yapılabilecek ödemelerin toplam net tutarı (108.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemeyecektir. Bu tutar 2025 yılının ilk altı ayı için (108.000*1,012556) 109.356,048 TL’dir.

Söz konusu kişilerin yürüttükleri görevlerin birden fazla olması halinde hangi görevin ücretini alacaklarını asli görevli oldukları kuruma beyan etmesi gerekmektedir. İşte değerlendirmenin ana temasını oluşturan sorun ve tereddütler de burada meydana gelmektedir. Uygulamada birliği sağlamada ve tereddütleri gidermede yetkili olan Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından, 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin uygulanmasına dair E-74073113-045.02-271093 sayılı görüş yazısı kamu kurum ve kuruluşlarına bildirilmiştir. Ancak Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün çeşitli örnekler (toplam dört örnek) üzerinden tereddütleri gidermeye dair yapmış olduğu açıklamalar anonim şirketler üzerinedir. Öte yandan söz konusu görüşte “Anılan maddenin birinci fıkrasında geçen "her statüdeki kurum ve kuruluşun" ibaresinden, bu fıkrada sayılanların bulundukları kamu görevlerine ilişkin sıfat ve statüleri nedeniyle ilgili mevzuatı uyarınca belirtilen görevleri alabilecekleri her statüdeki kurum ve kuruluşların anlaşılması gerekmektedir.” şeklinde açıklama yer almaktadır. Bu çerçevede yerel yönetimlerde ve denetim elemanlarında farklı yorumlamalar ve görüşler oluşmakta ve tereddütler yaşanmaktadır.

Yerel yönetimler özelinde yaşanan tereddütleri örnekler üzerinden açıklamak, konunun somutlaşması ve daha iyi anlaşılabilmesi açısından gerekli görülmektedir.

Örnek 1: Belediye meclis üyesi A kişisinin, meclis üyeliğinin yanında encümen üyeliğinin, ihtisas komisyonu üyeliğinin ve belediyenin doğrudan sermayesine sahip olduğu anonim şirket yönetim kurulu üyeliğinin bulunduğu varsayılmaktadır. 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinde yapılan 26.07.2024 tarihli değişiklikten önce A kişisinin seçilmiş olması nedeniyle 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesi kapsamında yer almaması sonucunda, bulunduğu tüm üyeliklerden ayrı ayrı huzur hakkı, ücret vs. alma hakkı bulunmaktaydı. 01.01.2025 tarihinde yürürlüğe giren 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin kapsamına belediye meclisi üyeleri de dahil edilmiştir. Bu durumda, A kişisinin birden fazla yerde (meclis, encümen, komisyon, yönetim kurulu) üyeliğinin bulunması nedeniyle ücret, huzur hakkı vb. çeşitli adlar altında hangi üyelikten huzur hakkı, ücret vs. alması gerekmektedir ? 

Örnek 2: İl genel meclis üyesi B kişisinin, meclis üyeliğinin yanında encümen üyeliğinin ve ihtisas komisyonu üyeliğinin bulunduğu varsayılmaktadır. 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinde yapılan 26.07.2024 tarihli değişiklikten önce B kişisinin seçilmiş olması nedeniyle 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesi kapsamında yer almaması sonucunda, bulunduğu tüm üyeliklerden ayrı ayrı huzur hakkı, ücret vs. alma hakkı bulunmaktaydı. 01.01.2025 tarihinde yürürlüğe giren 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin kapsamına il genel meclisi üyeleri de dahil edilmiştir. Bu durumda, B kişisinin birden fazla yerde üyeliğinin bulunması nedeniyle ücret, huzur hakkı, ödenek vb. çeşitli adlar altında hangi üyelikten huzur hakkı, ücret vs. alması gerekmektedir ?

Örnek 3: Belediye başkanı olan C kişisinin belediye başkanlığının yanında meclis başkanlığının, encümen başkanlığının, belediyenin doğrudan sermayesine sahip olduğu anonim şirkette yönetim kurulu başkanlığının ve belediyenin doğrudan sermayesine sahip olduğu limited şirkette müdürler kurulunda müdürlüğünün bulunduğu varsayılmaktadır. 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinde yapılan 26.07.2024 tarihli değişiklikten önce C kişisinin seçilmiş olması nedeniyle 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesi kapsamında yer almaması sonucunda, bulunduğu tüm üyeliklerden ayrı ayrı huzur hakkı, ücret, ödenek vs. alma hakkı bulunmaktaydı. 01.01.2025 tarihinde yürürlüğe giren 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin kapsamına belediye başkanı da dahil edilmiştir. Bu durumda, C kişisinin birden fazla yerde (meclis, encümen, komisyon, yönetim kurulu, müdürler kurulu) üyeliğinin/başkanlığının bulunması nedeniyle ücret, huzur hakkı, ödenek vb. çeşitli adlar altında hangi üyelikten/başkanlıktan huzur hakkı, ücret, ödenek vs. alması gerekmektedir ? 

Örnek 4: Meclis üyesi arasından görevlendirilen belediye başkan yardımcısı D kişisinin başkan yardımcılığının yanında, meclis üyeliğinin ve encümen üyeliğinin bulunduğu varsayılmaktadır. Bu durumda, D kişisinin birden fazla yerde (başkan yardımcılığı, meclis üyeliği, encümen üyeliği) üyeliğinin/başkanlığının bulunması nedeniyle ücret, huzur hakkı, ödenek vb. çeşitli adlar altında hangi üyelikten/başkanlıktan huzur hakkı, ücret, ödenek vs. alması gerekmektedir ?


SONUÇ

Yerel yönetimlerin merkezi idare ile münasebetlerini sağlamak, yerel yönetimlerin mevzuatlarına dair iş ve işlemlerin hazırlanması ve geliştirilmesine dair işlemleri yürütmek görev ve yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hizmet birimi olan Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğüne aittir. Söz konusu tereddütlere ilişkin tarafımıza yöneltilen sorular, kuşkusuz Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğüne de iletilmektedir. 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesine ilişkin muhtemel tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye yetkili olan kurum ise Cumhurbaşkanlığıdır. Tarafımıza yöneltilen sorulara mevzuat çerçevesinde her ne kadar görüş sunulsa da nihayetinde yaşanan tereddütlerin devam ettiği anlaşılmakta, bu konuda Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünden veya Cumhurbaşkanlığından açıklama yapılmasına yönelik haklı bir beklenti oluşmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesine dair muhtemel tereddütleri gidermek ve uygulamayı yönlendirmek amacıyla çeşitli örnekler üzerinden açıklamalar yapılmış ve kamu kuruluşlarına duyurulmuştur. Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünce kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen yazının içeriği incelendiğinde örneklerin anonim şirketler üzerinden yapıldığı görülmektedir. Bu açıdan bakıldığında bazı görüşlere göre Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamalardaki örneklerin şirketler üzerine olması nedeniyle 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin uygulanmasındaki ölçütün şirketler olduğu, şirketler dışındaki diğer üyeliklerin (yukarıda yer verilen örnekler) ücret, huzur hakkı vb. kısıtlamaya tabi olmadığı belirtilmektedir. Bazı görüşlere göre ise 631 sayılı KHK’nın 12 nci maddesinin uygulanmasındaki ölçütün yukarıda açıklanan üyelikleri (yukarıda yer verilen örnekler) de kapsadığı, dolayısıyla bu üyeliklerin de ücret, huzur hakkı gibi ödemelerde kısıtlamaya tabi olduğu beyan edilmektedir. Nitekim hem yerel yönetimlerde hem de denetim elemanlarında bu konuda tam bir görüş birliği bulunmamaktadır. İleride ortaya çıkması muhtemel kamu zararlarını önlemek, görüş birliğini tesis etmek, tereddütleri gidermek ve uygulamada birliği sağlamak amacıyla bu çalışmada yer verilen örnekler üzerinden yaşanan çelişkilere dair Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü veya Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından açıklama yapılması ve yerel yönetimlere duyurulması gerekmektedir.


KONTDER

Daha Fazlası İçin Ziyaret Edin!

Belediyeler ve kamu yönetimi ile ilgili daha fazla bilgi almak, güncel haberlerden haberdar olmak için bizi takip edin:


X (Twitter): @kontder   İnstagram : kontderr


Mobil Uygulamamızı İndirmek İçin Tıklayınız: Play Store / App Store