Belediyelerin Yıllara Yaygın Hizmet Yüklenmeleri

  • Makale Arşivi

BELEDİYELERİN YILLARA YAYGIN HİZMET YÜKLENMELERİ

Berkay YILDIRIM

Mahalli İdareler S. Kontrolörü



1. GİRİŞ

Geleneksel Kamu Yönetimi temel ilke olarak rasyonel bürokrasiyi öngürmüştür. Owen E. Hughes bunu büyük bir reform olarak görmekteydi. Ona göre liderlerine sadık bir amatörler topluluğu yerini bu reform ile profesyonel meslek gruplarına bırakmıştı. Böylece kamu hizmetleri; tarafsız, anonim salt kamu yararını ilke edinen profesyoneller tarafından yürütülecekti.[1]

      1980’li yıllar dünya sahnesine kendini siyasi ve iktisadi figürler ile göstermiş olsa bile, sahnenin hemen arkasında bürokratik bir dönüşüm vardı: Yeni Kamu Yönetimi.

      Yeni Kamu Yönetimi özüne iktisadi dönüşümünü yerleştirerek, önceki kamu yönetimi anlayışının Weberyan kamu perspektifini bırakıp yerine ‘’işletme’’ odağını getirmiş ve bürokratik/yönetsel aygıtın her katmanını ‘’piyasalaştırmıştır.’’ Bu piyasalaşmanın en büyük yansımalarından biri yerel yönetimlerde gerçekleşmiştir. Artık hizmet yüklenmeleri ve bu hizmetlerin sunumu sadece merkezin idare ve takdirinde değil; yerel ihtiyaç gözetilerek, yerel katılım ile yerel makamlar tarafından düzenlenecektir. 1984 tarihli Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının ‘’Yerel Makamların Mali Kaynakları’’ başlıklı 9. maddesinde bu husus kendine yer bulmuştur.[2]

      Bu çalışmada belediyelerin yapacağı hizmetlerin hangi koşullarda yıllara yayılacağı, bu hizmetlerin niteliği ve şartları ilgili mevzuatın amir hükümleri ve yargı kararları eşliğinde tartışılacaktır.

2. GELECEK YILLARA AİT HİZMET YÜKLENMELERİ

5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun ‘’Gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri’’ başlıklı 67. maddesiyle;

‘’Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.’’

hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanun maddesinin gerekçesi;

“Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa uygun olarak birden fazla yıla sarkan park, bahçe ve havuz bakımı; araç kiralama, temizlik ve yemek hizmetleri; bilgisayar, faks, fotokopi gibi teknolojik ürünlerin bakım ve onarımı gibi işlerde, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere gelecek yıllara yaygın yüklenme imkânı getirilerek hizmetlerin etkili, verimli ve ekonomik olarak sunulması imkânı getirilmektedir.’’

şeklinde ifade edilmiştir.

5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Gelecek yıllara yaygın yüklenmeler’’ başlıklı 28. maddesinin ilk fıkrasıyla;

“Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri, bir malî yıl içinde tamamlanması mümkün olmayan yatırım projeleri için gelecek yıllara yaygın yüklenmeye girişebilir” denilmek suretiyle;

Gelecek yıllara yaygın yüklenmelerin kapsamı belirlenmiş olup, aynı kanun maddesinin son fıkrasıyla;

“Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olan işlerden sürekli nitelikte olanlara ilişkin hizmet alımlarında, yüklenme süresi üç yıl olup, işin niteliğinden veya süresinden kaynaklanan zorunlu hâllerde bu süre gerekçesi gösterilmek şartıyla üst yöneticinin onayıyla kısaltılabilir.”

Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince yapılacak işlerin niteliklerinden hareketle süreleri belirtilmiş olup,

Aynı Kanunun ‘Tanımlar’ başlıklı 3. maddesiyle;

“a) Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri: Uluslararası sınıflandırmalara göre belirlenmiş olan, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idareleri,

şeklinde tanımlanmış olup,

375 sayılı KHK’nın Ek 20. maddesiyle;

‘’İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir.’’ hükmüne yer verilmiştir.

2.1.Yapılacak İşlerin Şartları 

5393 sayılı Kanun 67. maddesiyle ihale edilecek işlerde Belediye Meclisini ve belediyeye bağlı kuruluşlarda ilgili organları yetkili kılmıştır. Belediyeler, 5393 sayılı Kanun’da sayılan işleri, 4734 sayılı Kanun’un ilgili usul ve esaslarına göre ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürebileceklerdir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’da sayılan işlerde belediyeye bağlı kuruluşlarda ihaleye yetkili; 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanunu’nun (İSKİ) Yönetim Kurulu başlıklı 9. maddesinin e) bendinde;

‘’e) Genel Müdürlükçe önerilecek satma, satın alma ve ihale işlemlerini karara bağlamak ve her bütçe yılında Genel Müdürlükçe yapılabilecek alım, satım ihale ve kira bedellerinin üst sınırını belirleyerek Genel Müdüre yetki vermek,’’ ve aynı Kanun’un Genel Müdür ve yardımcıları başlık 11. maddesinin g) bendinde;

‘’g) Alım, satım ve ihale işlerinin hazırlıkları ile yönetim kurulunun vereceği yetki dahilinde alım, satım, ihale ve kira işlerini yapmak, bunlardan yetkisi dışında kalanları yönetim kuruluna sunmak,’’

uyarınca karar verme yetkisinin Yönetim Kurula ait olduğu, Genel Müdürün sayılan görevleri arasında bu kararları yürütme yetkisi olduğu anlaşılmaktadır.

5393 sayılı Kanun'un 67. maddesinde, belediye ve belediyeye bağlı kuruluşların gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmelerinin ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürülmesi konusunda iki tür sınırlamaya yer verilmiştir. Bu sınırlamalardan birincisi, ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürülecek işlerin maddede sayılan; ‘park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi’ ile ilgili işlerden olması; ikincisi ise, sayılan işlerin süresinin ilk mahalli idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemesi gerektiğine ilişkindir.

5393 sayılı Belediye Kanun’un 67. maddesinde belediyeler için belediye meclisi, bağlı kuruluşlarda yetkili organ görevlendirilmiştir. Burada yapılacak işler niteliği itibari ile sayılmış olup, kanunda yer alan organlara süre konusunda yetki tanınmıştır. Yapılacak işler 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 5018 Kamu Malî Yönetimi Ve Kontrol Kanunu bu konuda daha sınırlı hizmetleri öngörüyorken, Belediye Kanunu ile kanun koyucu belediyelerin görevlerine özgü farklı hizmetlerin ihale edilmesini sağlamıştır. Böylece ilgili organlara kanunda sayılan işleri, öngörülen süreler içinde yapması konusunda yetki verilmiştir. Yapılan bir iş niteliği itibariyle 5393 sayılı Kanun’un 67. maddesine girip girmediğine dair ihtilafları gidermeye belediye meclisinin veya bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararının etkin olduğu şeklinde yorumlanabilir. 67. maddenin belediye meclislerinin veya yetkili organlarının kararlarına atıf yapmasından bu sonuç çıkarılabilir. İhale edilen işler sonunda ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda Kamu İhale Kurumu, daha sonrası için idari yargı yerleri bu uyuşmazlıkları gidermeye yetkilidir.

Ancak burada yer alan düzenleme belediyelerin 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi Ve Kontrol Kanunu’nun 28. maddesinde yer alan üç yıllık süreye tabi olmadıkları anlamına gelmemektedir. 5018 sayılı Kanun’un amir hükümleri, 5393 sayılı Kanun’un 67. maddesinde sayılan işler haricinde kalan sürekli nitelikte hizmet alımları için üç yıllık süre uygulanmaktadır. 5018 sayılı Kanunun üç yıl ihale yapma zorunluluğuna ilişkin hükmü; hem emredici bir hükümdür, hem de Belediye Kanunu’nun 67. maddesinden daha sonra yürürlüğe girmiştir.[3]

Süre düzenlemesi ile kanun koyucu; seçim sonrasında iş başına gelecek yeni yönetimin hareket alanının, önceki yönetim tarafından girişilen yıllara yaygın yüklenmelerle kısıtlanmasının önüne geçmek olduğu şeklinde yorumlanabilir. Şöyle ki;

Mahalli idareler genel seçimlerine sekiz ay kala belediye meclisi 67. maddede sayılan işlerden birini dört yıllığına ihale edemez. Belediye meclisinin ihale edebileceği süre ilgili kanuna göre seçimlere kadar olan sekiz aylık süre ve seçimlerden sonraki altı aylık sürenin toplamı olan on dört aylık süre için yapabilir.

İlgili süre düzenlenmesinin gelecek yönetime hareket alanı sağladığı görüşüne alternatif ve karşı görüş olarak; 5393 sayılı Kanun’un 67. maddesinde sayılan işler doğası gereği belediyeye özgü olduğu, bu işlerin gelecek yönetimden bağımsız olarak sürekli nitelik arzettiği söylenebilir. Bu hizmetlerin zorunluluğu göz önünde bulundurulduğunda yeni yönetimin önüne herhangi bir engel teşkil etmemektedir.[4]

Danıştay 13. Dairesinin 14.01.2021 tarih 2020/3638 sayılı esas ve 2021/90 sayılı kararı değinilen konuya somut örnek teşkil etmektedir. İlgili kararda İzmir Büyükşehir Belediyesi Elektrik, Su, Havagazı, Otobüs ve Troleybüs (ESHOT) Genel Müdürlüğü’nce ihale edilen, "Akıllı Ücret Toplama Sistemi İşletim" ihalesinin, şartnamede öngörülen süresi 1452 gündür. İlgililer Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusu sonunda ihale Kamu İhale Kurumunca iptal edilmiş; şikayet yolları tükendikten sonra iş idari yargıya taşınmıştır.

Ankara 2. İdare Mahkemesi 5018 sayılı Kanunun 28. maddesinin son fıkrasına atıfla yapılabilecek işlerin süresinin üç yıl olduğu, 5393 sayılı Belediye Kanunun 61. maddesine göre; ‘bütçe, belediyenin malî yıl ve izleyen iki yıl içindeki gelir ve gider tahminlerini gösterir, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına izin verir.’ gereğince bütçe gelir gider tahminlerinin toplamda üç yıl yapılacağı ve bunun için ödenek bulunması hükmünden hareketle, Kamu İhale Kurumunun iptal kararını hukuka uygun bulmuştur.

Kamu İhale Kurumu 04.06.2020 tarih ve 2020/UH.I-1004 sayılı kararında ilgili sürelerin üç yıl olması gerektiğine dair hükmü; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 61.maddesinde yer alan bütçe süreleri, yine aynı Kanun’un 67. maddesinin gerekçesine, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan ödeneği olmayan işlerin ihale edilemeyeceği ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi Ve Kontrol Kanunu’nun 28. maddesinden hareketle üç yıl olduğuna hükmederek ihaleyi iptal etmiştir. Benzeri bir kararı Kamu İhale Kurumu 22.10.2014 tarih ve 2014/UH.I-3458 sayılı kararında Turhal Belediyesinin temizlik ihalesini aynı gerekçelerle iptal etmiştir.

İzmir Büyükşehir Belediyesi kararı temyize götürerek; yapılan ihalenin personel çalıştırmasına dayalı olmadığının, bilişim sistemi kurmakla alakalı olduğunu, nitekim 5018 sayılı Kanun'un 28. maddesi ile bu maddenin atıfta bulunduğu 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (e) bendinin somut uyuşmazlığa uygulanmasının mümkün olmadığı, 5018 sayılı Kanun'un 28. maddesinde düzenlenen 3 yıllık yüklenme süresinin söz konusu maddede atıf yapılan personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarına ilişkin olduğu, 5393 sayılı Kanun'un 67. maddesi uyarınca elektronik ücret toplama işini ilk mahalli idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale edilmesinin mümkün olduğu, belediyelerin en yetkili organı olan belediye meclisinin 36 ayı aşan şekilde ihale kararı alamayacağına ilişkin kabulün 5393 sayılı Kanun'un lafzı, ruhu ve genel ilkeleri ile çeliştiği, söz konusu görüşün kabulü hâlinde belediyelerin uzun vadeli borçlanma yapması, metro, köprü ve çöp işletme tesisi gibi uzun vadeli yatırımlara girişmesinin de mümkün olmayacağı, ihaleye konu bilişim sistemine ilişkin ihale sürecinin yaklaşık 10 ay gibi bir zaman aldığı, Kurul kararında belirtildiği gibi ihalenin 36 aylık süreler ile yapılmasının kamu kaynaklarının etkili, verimli ve ekonomik olarak kullanılması ilkelerine aykırılık teşkil ettiği, toplu taşıma hizmetinin niteliği gereği sürekli ve kesintisiz olarak sürdürülmesi gereken bir hizmet olduğu, 5393 sayılı Kanun'un 67. maddesinin, 5018 sayılı Kanun ile 4734 sayılı Kanun'a göre özel nitelikte olması sebebiyle dava konusu uyuşmazlık hakkında 5393 sayılı Kanun'un öncelikle uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

Karşı taraf savunmasında; 5393 sayılı Kanun’un 67. maddesi kapsamında süreye atıf yapılmadığı için bunun paralel düzenlemesi olan 5018 sayılı Kanun’un 28. maddesinin 5. fıkrasından hareketle, yüklenme süresinin üç yıl olduğuna dair ilke olduğunu bundan dolayı istemin reddini savunmuştur.

Danıştay 13. Dairesi;

‘Genel yönetim kapsamındaki bir kamu idaresi olan belediyelerin gelecek yıllara yaygın yüklenmeleri konusunda, merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin gelecek yıllara yaygın yüklenmelerine ilişkin kuralların yer aldığı 5018 sayılı Kanun'un 28. maddesinin 5. fıkrası kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, bu fıkrada öngörülen sınırlamalara da tâbi olmayacağı açıktır.

Bu kapsamda, mahalli idare seçimlerinin beş yılda bir yapıldığı hususu da dikkate alınmak suretiyle, belediye ve belediyeye bağlı kuruluşlara gelecek yıllara yaygın yüklenme imkân veren özel düzenleme uyarınca, söz konusu maddede belirtilen işler için gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmelerinin süresinin ilk mahalli idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmeyecek şekilde ihale yoluyla üçüncü kişilere gördürülmesine hukukî bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, ihaleye ait Teknik Şartname'de, 5393 sayılı Kanun'un 67. maddesine uygun olarak, ihale sözleşme süresi bitim tarihinin ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmeyeceği hususuna da yer verildiği dikkate alındığında, …’’ ihalenin iptaline ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulmamıştır.

Danıştay kararından hareketle konu özetlendiğinde;

-         ‘’Ankara 2. İdare Mahkemesi, Kamu İhale Kurumunun ‘’5018 sayılı Kanunun 28. maddesinin son fıkrasına atıfla yapılabilecek işlerin süresinin üç yıl olduğu’’ ve ‘’5393 sayılı kanunun 61. maddesinde yer alan bütçenin mali yıl ve izleyen iki yıl içindeki gelir ve giderlerin tahminlerini gösterir’’ hükmüne dayanarak verdiği iptal kararını hukuka uygun bulmuştur.

-         Danıştay ise temyiz mercii olarak belediyelerin genel idare içinde yer aldığını ve dolayısıyla 5018 Sayılı Kanun’un merkezi idareler için düzenlediği ‘’Gelecek Yıllara Yaygın Hizmet Yüklenmeleri’’nin üç yıllık süreye tabii olmadığı, belediyelerin kendi özel kanununda yer alan süreye tabii olacağına hükmederek, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur.

-         Belediyelerin yapacağı işlerden hangilerinin süreye tabi olduğu 5393 sayılı Kanun’un 67. maddesinde sayılmıştır. Bu işlere ilişkin süre ilgili kanun maddesinde mahalli idareler seçimini takip eden 6 ay olarak düzenlenmiştir. Bu 6 ay ilk mahalli idareler seçimi izleyen günden itibaren hesaplanmaktadır. Mahalli idare seçimleri 5 yılda bir yapıldığı gözönüne alınarak ilgili madde hükmüne dahil işler en fazla 5 yıl + 6 ay şeklinde ihale edileceği anlaşılmaktadır.’’

şeklinde hüküm tesis etmiştir.

Danıştay kararıyla merkezi yönetim kapsamındaki idareler ve genel yönetim kapsamındaki idareler konusunda bir ayrıma gitmiştir. Belediyelerin genel idare kapsamında değerlendirildiğinde yapacağı ihalelerin ilgili karardan hareketle 5018 sayılı Kanun’un amir hükümlerinden bağımsız olduğu düşünülmemelidir. Nitekim 5393 sayılı Kanun’un 67. maddesinde yer alan işler ilgili kanunun gerekçesinde belirtildiği 5018 sayılı Kanun’a uygun ve belediyeler yönünden ihale sınırlarını genişletmek amacı gütmektedir. Belediyeler buradaki işler dışında 5018 sayılı Kanun’un beşinci fıkrasında yer alan sürekli nitelikte hizmet alımlarında yine üç yıllık süreleri uygulayacaklardır.

Kamu İhale Kurumu 24.03.2021 tarih ve 2021/MK- 117 sayılı kararında Danıştay’ın hükmüne istinaden; ‘’Kamu İhale Kurulunun 04.06.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1004 sayılı kararının başvuru sahibinin 4,9 ve 11’inci iddialarına ilişkin değerlendirmelerin iptaline’’ karar vermiştir. 

Sonuç olarak 5018 sayılı Kanun bütçe hakkının kullanılmasına dair usul ve esasları düzenleyip, kamu yönetimi reformu kapsamında bütçenin verimli, hesap verilebilir olmasını amaçlamaktadır. Burada düzenlenen süreler bu ilkelerin hayata geçmesi hususunda öngörülebilirliği sağlamak içindir. Yapılacak kamu hizmetinin niteliği ve büyüklüğüne göre ilgili kamu hizmet sözleşmeleri kendi kanunlarında düzenlenmiş olup referanslarını düzenlendikleri kanunların amir hükümlerinden almaktadırlar.

2.2. Personel Çalıştırmasına Dayalı İhaleler

5018 sayılı Kanun’un 28. maddesinin 5. fıkrası; genel yönetim kapsamındaki idareler için üç yıl ilkesinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında olan işlerden sürekli nitelikte olanlara ilişkin hizmet alımlarında geçerli olduğunu ve zorunlu hallerde üst yönetici onayıyla bu sürelerin kısaltılacağını düzenlemiştir.

4734 sayılı Kamu İhale Kanun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında belediyeler ile diğer kurum kuruluşlar için; ‘…personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı veya niteliği itibarıyla bu sonucu doğuracak şekilde alım yapamaz ve buna imkân sağlayan diğer mevzuat hükümleri uygulanmaz.’ hükmü getirilmiştir.

4734 sayılı Kanun’un ilgili maddesi devamında personel çalıştırmasına dayalı hizmet alımlarını şu şekilde tanımlamıştır;

            i.   ‘bu Kanun ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca ihale konusu işte çalıştırılacak personel sayısının ihale dokümanında belirlendiği, bu personelin çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı,

          ii.   yaklaşık maliyetinin en az %70’lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dahil işçilik giderinden oluştuğu ve

         iii.   niteliği gereği süreklilik arz eden işlere ilişkin hizmet alımlarını ifade eder.’

İlgili kanun maddesi; kapsamında tüm kamu kurum ve kuruluşları için standartı belirlemiş olup, mahalli idare veya bağlı kuruluşların bütçelerinden yapılan harcamalar için ayrıca;

a.      yıl boyunca devam eden,

b.      niteliği gereği süreklilik arz eden

c.      haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı park ve bahçe bakım ve onarımı ile çöp toplama, cadde, sokak, meydan ve benzerlerinin temizlik işleri… ‘

ile ilgili alımları yine personel çalıştırmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul etmiştir.

4734 sayılı Kanun’un ilgili maddesi devamında; ‘Danışmanlık hizmetleri, hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin alımlar personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul edilmez.’ olduğunu vurgulamıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 67. maddesinde sayılan işler kapsamına girdiğinden hareketle; hastane bilgi sistemleri, çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin alımlar yine üst sınır itibariyle 5 yıl + 6 aylık süreye tabi olmaktadır.

Kanun koyucunun personel alımını sürekli nitelikte olan hizmetlerden istisna etmesi, bu işlerin istisna edilmediği durumda personel alımlarında, olası yönetim değişikliğinde yeni yönetimi zor durumda bırakacak şekilde kullanabileceği riski doğuracağı şeklinde yorumlanabilir.

Ancak kamu hizmetlerinin sürekliliği ilkesi gözetilince ve ihtiyaçlara cevap vermek adına; 375 sayılı KHK’ya Ek Madde 20- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/126 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/117 md.) gelen düzenlemeyle;

 ‘’İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir.’’ maddesi eklenmiştir.

Bu KHK’dan hareketle belediyelerin 4734 sayılı Kanun’un personel çalıştırmasına istisna edilen madde hükümlerine tabi olmadan bu hizmetleri yürütebileceği açık bir şekilde belirtilmiştir. Yapılacak ihalelerde ise usul olarak doğrudan temin gösterilmiştir. Aynı KHK’nın belediyelere bu temin işini şirketler üzerinden gördürmesi bir bakıma kamu hizmetlerinin yine belediyenin hizmet sınırlarında kalması dışarıya gördürülmemesi hedeflenmiştir.

Son olarak bu KHK kapsamında; şirketlerin koruma ve güvenlik hizmeti alanındaki faaliyetlerinde 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun hükümleri uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

3. SONUÇ

1980 sonrası yaşanan sosyal, kültürel, finansal dönüşüm; Geleneksel Kamu Yönetiminin kamu yararı kavramını niteliği itibariyle yerinde, verimli ve efektif olacak şekilde yeniden tanımlamıştır. Türkiye’de bu dönüşüm kamu yönetiminin her kademesinde görülmüş olsa bile en belirgini mahalli idarelerde şirketlerin kuruluşu ve idaresinde kendini göstermiştir.

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi Ve Kontrol Kanunu merkezi idareye özgü sınırlar çiziyor olsa bile, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 67. maddesiyle getirilen hizmetler, ‘’belediyeye’’ özgü olarak bu sınırların genişletilme çabası olarak anlaşılmalıdır.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında belediyeler ile diğer kurum kuruluşları için; ‘…personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı veya niteliği itibarıyla bu sonucu doğuracak şekilde alım yapamaz ve buna imkân sağlayan diğer mevzuat hükümleri uygulanmaz.’ hükmü; 375 sayılı KHK’nın EK 20. maddesiyle ‘’il özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerine’’ özgü şekilde genişletilmiş ve bunlara uygulanmayacağı hükmedilmiştir. Bunun yanı sıra alım usulü olarak doğrudan temin belirlenmiş ve hizmetlerin efektik bir şekil sağlanması hedeflenmiştir. KHK’da belirttiği üzere şirketler üzerinden yapılacak bu alımların yıllar itibariyle personel rejimine ilişkin 4857 sayılı İş Kanunu’ndan doğacak uyuşmazlıklara mahal verebileceği öngörülebilir.

KAYNAKÇA

· 5393 Sayılı Belediye Kanunu

· 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi Ve Kontrol Kanunu

· 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu

· 2560 sayılı İstanbul Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş Ve

· Görevleri Hakkında Kanunu

· Avrupa Yerel Yönetimler Özerlik Şartı

· 375 sayılı KHK

· Danıştay 13. Dairesinin 2020/3638 sayılı esas ve 2021/90 sayılı kararı

· Hughes, O.E. (2012), Public Management And Administration: An Introduction.

· London: Palgrave Macmillan

· Bahattin Işık, ‘’Hizmet Alım İhale Uygulaması’’, erişim: 22.07.2024, ‘’https://www.kimakademi.com.tr/pdf/hizmet-alim-ihalesi-uygulama.pdf’’

· Bahattin Işık, ‘’Belediyelerin Hizmet Alım İhalelerinde Yüklenme Süresi’’, erişim: 22.07.2024,   

· ‘’https://www.kimakademi.com.tr/wp-content/uploads/2023/09/belediyelerin-hizmet-alim-ihalelerinde-yuklenme-suresi.pdf’’


[1] Hughes, O.E. (2012), Public Management and Administration: An Introduction. London: Palgrave Macmillan


[2] Türkiye’nin 9’uncu maddenin 4, 6 ve 7’nci paragrafları (Yerel makamların idari denetimi, denetleyen makamın müdahalesinin korunması amaçlanan çıkarların önemiyle orantılı olarak sınırlandırılmasını sağlayacak biçimde yapılmalıdır), (Yeniden dağıtılan kaynakların yerel makamlara tahsisinin nasıl yapılacağı konusunda, kendilerine uygun bir biçimde danışılacaktır) ve (Mümkün olduğu ölçüde, yerel makamlara yapılan hibeler belli projelerin finansmanına tahsis edilme koşulu taşımayacaktır. Hibe verilmesi yerel makamların kendi yetki alanları içinde kendi politikalarına ilişkin olarak takdir hakkı kullanmadaki temel özgürlüklerine halel getirmeyecektir.) çekince koyduğunu hatırlatalım.

[3] Bahattin Işık, ‘’Hizmet Alım İhale Uygulaması’’, erişim: 22.07.2024, ‘’https://www.kimakademi.com.tr/pdf/hizmet-alim-ihalesi-uygulama.pdf’’

[4] Bahattin Işık, ‘’Belediyelerin Hizmet Alım İhalelerinde Yüklenme Süresi’’, erişim: 22.07.2024,

‘’ https://www.kimakademi.com.tr/wp-content/uploads/2023/09/belediyelerin-hizmet-alim-ihalelerinde-yuklenme-suresi.pdf’’